Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para TAV, Akfen, hamdi akın - AIRPORT Haberleri

        TAV’ın ADP’ye 874 milyon dolara satılmasının ardından TAV’ın ortaklarından Akfen’in payına düşen 434 milyon dolar oldu. Akfen’in patronu Hamdi Akın cebinde parası, 3. köprü, otoyol, doğalgaz ve Salı Pazarı ihalelerini kolluyor.

        H afta içinde bu yılın en büyük doğrudan yatırım anlaşmasına imza TAV’da atıldı. TAV Havalimanları Holding ve TAV Yatırım Holding’in yüzde 38 hissesi 874 milyon dolara Fransız Aeroports de Paris Management'a (ADP) satıldı. Bu satıştan TAV’ın ortaklarından Akfen Holding’in patronu Hamdi Akın’a düşen ise 434 milyon dolar oldu. Elinde halen TAV'ın yüzde 8 hissesi olan Akın’a Fransız şirket 2 yıl daha ortak olarak kalma şartı koydu. 2012'de bir kalemde 874 milyon doları Türkiye’ye getiren satışın mimarı Hamdi Akın ile süreci konuştuk. Satışın ardından ruh halini ‘biraz buruk’ olarak nitelese de daha önce alıcı olarak çok kez masada oturan Hamdi Akın asıl başarının ‘satmak’ olduğunu ifade ediyor. “Almak daha kolay çünkü kendi iradenize bağlı” diyen Akın, “Ama bir malınızı satabiliyorsanız o bir değer ifade eder. Talibi yoksa istediğiniz kadar değer biçin bir anlamı da yok” değerlendirmesinde bulunuyor.

        ‘ALTIN VURUŞU HENÜZ YAPMADIM’

        Bugüne kadar son satış ile birlikte altıncı kez TAV'dan hisse sattığını anlatan Akın, Fransız şirket tarafından sözleşmeye konulan kalan yüzde 8 hissesini, süre bitince satıp satmayacağı soruma gülerek, “Henüz altın vuruşu yapmadık” yanıtını veriyor. Satış sürecinde çok istekli iki Fransız arasında kalan TAV’daki ortakların kararını asıl etkileyen ADP’nin ısrarla yönetimi ve çalışanları da istemesi olmuş. Akın, “Bize dediler ki: ‘Management (yönetimi) olmayan şirketi biz ne yapalım? Hem o kadar parayı verip hem de yönetimi değiştirmek olmaz. Bu bakış açısı bizi çok etkiledi” diye görüşmeleri özetliyor.

        ÖZELLEŞTİRMELERİ TAKİP EDİYOR

        “Zenginin parası, züğürdün çenesini yorar” misali herkesin merak ettiği satıştan gelen kaynağın nereye gideceğini soruyorum. “Benim ortaklarım bankalar, oturup bir bakacağız” diyen Akın’ın amacı bundan sonraki özelleştirme ihalelerinde boy göstermek. Akın, Salı Pazarı’ndan 3. köprüye, otoyol ve köprü, Başkent ve İstanbul doğalgaz ihalesi olmak üzere birçok özelleştirme sürecinde cebinde parası yer almayı bekliyor. Üstelik söz konusu ihalelerde yanında yerli ve yabancı gruplar da olacak.

        "BU İŞE GİRİP DE İTİBARINI KAYBETMEYEN YOK"

        Bir dönem Fenerbahçe’de asbaşkan olarak görev yapan Hamdi Akın’a ileride gönlünde ‘başkanlık’ yatıp yatmadığını sorunca “Son olanlardan sonra, o defteri kapattım” yanıtı geliyor. Akın, “Bu alana girip de itibar kazanmış bir kişiyi gördünüz mü? Adeta itibarlı kişilerin itibarını kaybetmesi için uygun bir platform var. İtibar yoksa para, iş neye yarar?” diyor. Daha önce de söylediği kulüplerin CEO benzeri profesyoneller tarafından yönetilmesi görüşünü tekrarlayan Akın sözlerine şöyle devam ediyor; “Mesela Rahmi Koç gibi emekli olmuş biri olabilir. Ya da Ersin Özince, Akın Öngör, Cem Kozlu gibi isimler. O zaman kelli felle işadamları dediğiniz kişiler yönetim kurulunda yer alır ve 15 günde bir toplanıp maddi olarak destek olunacaksa ya da vizyon oluşturulacaksa onun kararını verir. Yoksa Yıldırım’mış, Şimşek olsa ne yazar!”

        "SOYKIRIMI İNKÂR YASASI İPTAL OLMASA İMZA ATAR MIYDIK BİLMİYORUM"

        Hamdi Akın’ın ve ortaklarının karşısına TAV’ın satış sürecinde 15 talip çıkmış. Elemelerden sonra kalan kısa listede iki istekli Fransız şirket Aeroports de Paris ve Vinci olması ise gerçek anlamda onları zorlamış görünüyor. Bu dönemde Ermeni soykırımını inkar yasasının Fransa Parlamentosu’ndan geçmesi nedeni ile Fransızlarla görüşmelerin ‘inişli-çıkışlı’ devam ettiğini kaydeden Akın, “Eğer söz konusu yasa Fransa’da Anayasa Mahkemesi’nden geri dönmeseydi, yine de imzaları atar mıydınız?” soruma, “Vallahi bilmiyorum, emin değilim. Olur da ya da olmazdı diyemiyorum. Böyle bir durumda devletimizin tavrı ne olurdu onu da bilmiyorum. Ama kesin bir şey söylemek gerekirse iptal işimizi çok kolaylaştırdı” yanıtını veriyor.

        ‘BİR ZEYTİNBURNU PARASI HES'E GİTTİ'

        Mersin'de 450 megavatlık doğalgaz santrali kuran, diğer yandan da 17 HES projesi ile enerji işinde de ağırlığı olan Akfen, çevrecilerin tepkisi ile Köyceğiz Yuvarlakçay'daki HES projesinden vazgeçti. Akın, “Haklılar mı bilmiyorum. Ancak büyük tepki alınca yapmaktan vazgeçtik. Tabiata mal olan, suyun akışını değiştiren, doğanın dengesini bozan örnekler de var” diyerek bazı şirketlerin HES yaparken kötü sonuçlara neden olduğunu ifade ediyor. “Peki Yuvarlakçay'dan vazgeçmek size ne kadara mal oldu?” deyince tebessüm ederek, “Zeytinburnu'ndaki İbis ve Nova otellerinin bir yıllık getirisi gitti” yanıtını veriyor.

        'KÜRT SORUNU ÇÖZÜLDÜĞÜNDE TÜRKİYE TUTULAMAYACAK'

        İşadamı olarak kendisi ile ilgili herhangi bir korkusu, kaygısı olmadığını söyleyen Hamdi Akın, tek korkusunun ülkenin topyekün bir sıkıntıya girmesi olduğunun altını çiziyor. Kürt sorununa işaret eden ve “Çözdüğümüzde o bölgede tutulamaz bir noktaya geleceğiz” diyen Akın, “Biz çözmek istiyoruz ama bazıları da çözülmesin diye uğraşıyor. Hiçbir halk dışarıdan kışkırtma olmadıkça isyan etmez. Bunlarla savaşacağız, bunları bileceğiz” değerlendirmesinde bulunuyor. İş dünyasının Doğu ve Güneydoğu bölgelerine gitmemesinin nedenini ise Hamdi Akın, “O bölgeden de ciddi bir talep gelmiyor. Mesela biz Fransızlara giderken burada istikrar, talep vaat ediyoruz. Ama Güneydoğu ve Doğu’dakiler ‘Nasıl olsa bize yatırıma gelmezler’ diye teklif bile etmiyorlar. Onlar da kendilerini ifade etme sıkıntısı yaşıyor. Ben nasıl Londra’ya gidip kendimi anlatıyor, yatırım istiyorsam onlar da bize gelip bölgeyi anlatıp yatırım istemeli” diye anlatıyor.

        GAZETE HABERTÜRK / Hacer GEMİCİ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ