"Bizim ağzımızdan çıkan dinlenir"

Yavuz BARLAS / HT GAZETE

Her şey Haziran 2015’te Muharrem Yılmaz’ın TÜSİAD başkanlığından istifa etmesiyle başladı. Ani bir kararla görevi bırakan Yılmaz’ın koltuğuna birini oturtmak günler sürdü. İlk kez o tarihte patronlar TÜSİAD’a hissedar olmayan bir profesyonel başkan getirme fikrine sıcak bakmış ancak sonanda 6 aylığına da olsa bir büyük grubun aile üyesiniikna etmişti. Yani Sabancı Holding Perakende ve Sigorta Grup Başkanı Haluk Dinçer’i...Dinçer, 22 Ocak’taki genel kurul sonrası yeni dönemde de başkanlık koltuğunda kalmaya gazetemize verdiği röportajda sıcak baktığı mesajını verirken bir başka röportajında ifade ettiği “Cumhurbaşkanı devletin başıdır. TÜSİAD’ın muhatabı Cumhurbaşkanı değil Başbakan’dır” sözleri ile önce Cumhurbaşkanı’nın ardından da Başbakan’ın tepkisini çekti.

Başbakanlık kaynaklarından 1 Aralık akşamı yapılan “TÜSİAD’ın kimi muhatap aldığı değil kimin TÜSİAD’ı muhatap aldığıdır” açıklaması ise ‘muhatap’ krizini netleştirdi. Dinçer bu konuda,“Muhataplık ve paralel yapıyla ilgili eleştirilerin hiçbirinianlamlı kabul etmiyorum.Cumhurbaşkanı doğrudantepkisini kamuoyuyla paylaşmışdeğil, dolaylı bir haber okudum. O ifade toplantıya katılanların ağzından söylendi. TÜSİAD’ın kurumsal muhatabı Cumhurbaşkanı değil, kurum hükümetin icraatlarını,dönüşüm programlarını,kalkınma planlarını dikkate alıyor. Ben bunu söyledim” dedi. Önceki akşam gazetecilerle bir araya gelen Dinçer tartışma konusu olan tüm ifadeleri ile ilgili sorularımıza yanıt verdi. Muhatap polemiği sonrasında TÜSİAD’ın kamuoyuna yansıyan profesyonel bir başkanla yola devam etme stratejisinin kurumun etkinliğini azaltıp azaltmayacağına yönelik soru üzerine Dinçer “TÜSİAD’da profesyonel yöneticiler geçmişte de vardı. Beni sermaye dar mı görüyorsunuz? Ben kendimi de profesyonel görüyorum. İsteyen aday olabilir. Ben görevimi iyi yaptığımı zannediyorum” dedi ve belki de yeni bir tartışma yaratacak şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’de üretim, istihdam ile yatırımın en önemli pay sahibiyiz. Ödenen verginin de yüzde 85’ini TÜSİAD üyeleri ödüyor. TÜSİAD, Türkiye’nin etkili ama en önemlisi bağımsız sivil toplum örgütüdür.Dolayısıyla bizim ağzımızdan çıkan doğal olarak Türkiye’de dinlenir.”

YENİ BAŞKAN KİM?

Dinçer, artık TÜSİAD’da başkanlar konseyi üyesi olacak. Yeni başkanın ismi önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. Son olarak ismi öne çıkan kişi bir profesyonel yönetici olan TÜSİAD başkan yardımcılarından Cansen Başaran-Symes. Bir diğer iddia da yönetimin tamamen değişeceği ve başkanlığa istekli olanların yönetime alınacağı yönünde. Ancak Dinçer’in son açıklamalarından sonra TÜSİAD’da başa kim gelirse gelsin tartışmalar bir süre daha durulmayacak gibi görünüyor.

"PARALEL DEVLET VARSA YARGININ ORTAYA ÇIKARMASINI BEKLİYORUM"

Türk Sanayici ve İşadamları Derneği TÜSİAD’ın başkanı Dinçer’in tartışma yaratan bir diğer açıklaması ise “Paralel devlet göremiyorum” ifadesiydi. Dinçer bu konuyla ilgili de şu açıklamayı yaptı: “Röportajda sorulan soru ‘Paralel devlet konusunda TÜSİAD’ın bir misyonu var mı?’ sorusuydu. Ben de ‘Bunu MİT, yargı,devlet ortaya çıkaracak’ dedim. Oradaki manşet sizi yanıltıyor.‘Ortaya çıkmış paralel devlet görmüyorum’ lafı ‘Paralel devlet yok’ anlamına gelmiyor. Erkut Bey’in 18 Eylül’deki YİK toplantısındaki söylediği söze yüzde 100 imzamı atarım... Tabiiki bir devlet kendi içinde paralel devlete izin veremez. Paralel bir devlet varsa tabii ki TÜSİAD bunun dışarı çıkarılmasını ister. TÜSİAD’ın bununla ilgili farklı bir pozisyonu olamaz ki... Biz de bunun ortaya çıkarılmasını isteriz. Bu konuda hiçbir TÜSİAD üyesinin başka fikri olamaz. Bunu iyi okumak lazım. Dinlemeler, ‘Ergenekon’,Cumhurbaşkanlığı’yla eşzamanlı servis edilen tapeler vs. bunun arkasında organize iş olduğunu gösteriyor. Bunun ortaya çıkarılması lazım. Ben Ergenekon’a inandım, Balyoz’ada inandım. Ama bugün neredeyiz inanın bilmiyorum. Bekliyorum şu anda her şeyin ortaya çıkarılmasını istiyorum.Yargının ortaya çıkarmasını bekliyorum.”

‘HEDEFLER SAPIYOR, HESABINI KİM VERİR ÇOK EMİN DEĞİLIM’

Haluk Dinçer, “Merkez Bankası’nı başarılı buluyormusunuz?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Türkiye’de Merkez Bankası’nın para politikalarından beklenti çok. Büyümenin motoru olarak görülüyor ama onların görevi fiyat istikrarını sağlamak. Merkeze çok müdahale ediliyor siyasi olarak biz ‘merkez serbest bırakılmadır’ diye çok söyledik Türkiye’nin kurumlarının işleyişi net değil. Dünyadada düzenleyici denetleyici kurumlar bağımsızlıklarını yitirdi. Hedefleri, politikaları hükümetler belirler, bu kurumlar da günlük işleyişle ilgili politikalar çerçevesinde uygulama yaparlar. Merkez başarılı mı, rakamlara bakarsanız hedeflerin gerisinde. Siyasal baskı var mı, bunun etkisi nedir, derseniz bende bilgi yok 4 senedir sapıyor hedefler fakat bunun hesabını kim verecek çok emin değilim.”

‘YÜZDE 2 AÇIK VERİP EĞİTİME HARCAYALIM’

Dinçer, Türkiye’nin bütçe dengesinin 12 yıl önceye göre çok daha sağlam olduğunu belirterek,“Kamu borcunun milli gelire oranı yüzde 30’lar seviyesinde. Bütçe açığı yüzde 1’lerde. Acaba bütçe açığı yüzde 2-3 seviyesine çıkarılsa oradan sağlanacak kaynak eğitime, Ar-Ge’ye ya da başka alanlara mı dağıtılsa diyoruz” dedi.

Dinçer’e TÜSİAD üyelerinden ya da ailesinden bir tepki geldi mi? Dinçer’in yanıtı şöyle oldu: “TÜSİAD üyelerinden çok sayıda olumlu tepki aldım. Sabancı Topluluğu’ndan ise herhangibir olumsuz görüş almadım.”