Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam "Türkiye'yi bir köprü haline getirmek istiyoruz", Başbakan Davutoğlu, Türkiye'yi köprü bir ülke haline getirmek istediklerini belirterek, "En az gelişmiş ve en çok gelişmiş ülkeler arasında biz bağ kurmak köprü olmak istiyoruz" dedi - İş-Yaşam Haberleri

        Davutoğlu,DavosDünya Ekonomik Forumu Kongre Merkezi'nde, B20Türkiye'nin onuruna vereceği resepsiyonda yaptığı konuşmada, böyle bir toplantının birarayagelmek için büyük bir fırsat olduğunu belirtti.

        Londra’dan Davos’a ulaştığında katıldığı ilk toplantıda Türkiye'nin G-20 dönem başkanlığı öncelikleri hakkında görüşlerini paylaştığını dile getiren Davutoğlu, söz konusutoplantıda 3 prensipten bahsettiğini, bunların kapsayıcı olma, uygulama ve yatırımlar olduğunu kaydetti.

        TOBB Başkanı RifatHisarcıklıoğlu’nu ve diğer G-20 çalışma grubunu gerçekten tebrik etmek istediğini söyleyen Davutoğlu, ''Biz, G-20’nin ana çalışma amacı konusunda bir masa etrafında çok iyi bir danışma ortamı sağladık. G-20 zirvesinde, zirvenin liderleri ve küresel sistemde siyasi unsurlar arasında koordinasyon vardı. G-20 iş toplumunun zirvesidir. Bubağlantı siyasi düzenin ana yapısını oluşturuyor'' diye konuştu.

        Davutoğlu, ekonomi ve siyaset bilimi alanındaiki lisansının bulunduğunusöyleyerek, ''Neden bu iki alanda lisans yaptım? Çünkü ekonomi öğrencisiyken, bir siyasi özü olmayan hiçbir ekonomik programının başarılı olamayacağını fark ettim. Daha sonra siyaset bilimi alanında lisans yaparken, ekonomik özü olmayan hiçbir siyasettebarışın olamayacağını gördüm. Tarih okurken, barışçıl bir piyasa inşa edildiği yerde, siyasi alanda da barış olduğunu gördüm. İpek Yolu üzerinde uzun yıllar hüküm süren imparatorluklara, devletlere bakınız. İpekyolu üzerinde barışçıl bir atmosfer sağlayanlar hayatta kalmışlardır. Bunu başaramayanlar ise başarısız olmuşlardır. Eski zamanlarda İpek yolu ile siyasi düzenin sağlanmasıbirlikteydi'' şeklinde konuştu.

        Modern dünyaya bakıldığında benzer şekilde, ekonomide devletlar arası bağlılık olduğu zaman, barışın da tesis edildiğini anlatan Davutoğlu, ''Genellikle1960'larda konuşulan terör dengesi konusu, iki süper gücün nükleer kapasitesi olduğu zaman birbirilerine sataşmayacakları yönündeydi. Budenge 'barış getirebilir'anlayışı vardı. Benim için, bu negatif barış anlamına geliyor. Pozitif barış ise ekonomilerindengelendirilmesive bütünleştirilmesidir.Eğer komşuların ortak bir bahçesi, ortak bir alanı varsa, birbirlerine saygı göstermek zorundadırlar. Fakateğer demir bir duvar ile birbirlerinden ayrılmışlarsa, bu bir sorun demektir'' ifadelerini kullandı.

        Davutoğlu,Osmanlı zamanında Balkanlar'da Bosna ve Üsküp'te komşular arasında kapı bulunduğunu,bu kapının amacının komşuların birbirlerine yardım etmelerini sağlamak olduğunu söyleyerek, bukapı ve komşuluk ilişkileri gibi, serbest ticarette de bu anlayışa ihtiyacın olduğunu anlattı.

        Özgüveni olan ülkelerin sınırlarını açtığını dile getiren Davutoğlu, ''Özgüveni olmayan ülkeler ise sınırlarını serbest ticarete kapıyor. Biz sınırlarımızı serbest ticaret için Avrupa Birliği'ne(AB)1995'teaçtık. Çünkü kendimize özgüvenimiz var. Aradan 20 yıl geçti. Biz hala AB'nin kapılarını vatandaşlarımıza açmasını bekliyoruz'' dedi.

        ''ADALET OLMAZSA BARIŞ DA OLMAZ''

        Türkiye'nin G20başkanlığı sürecinde İpek yolunu örnek aldıklarını belirtenDavutoğlu, ''Burada bir G varsa aslında buküresel 20 anlamına geliyor. Çünkü küresel bir çağdayız.Her ülke birbirine bağlı. Bu modern çağdatüm ülkelerin birbiriyle ilişkileri var aslında. İpek Yolu'ndaki karavan ilişkileri gibi. Yeni karavanlar iseinternet,mail, e-ticaret, iletişim araçlar...Fizikselkaravanlar yok artık. İnsanlar teknoloji sayesinde yaklaşıyor'' dedi.

        Bu nokta çözümün ne olduğunu soran Davutoğlu, ilk çözümünortak bir kader olduğunu, ortak kaderin hükumetlerin ve G-20 ülkelerinin ortak kaderi olduğunu kaydetti.

        "TÜRKİYE'NİN KÖPRÜ HALİNE GELMESİNİ İSTİYORUZ''

        G-20 ülke liderlerininortak kadere inanması gerektiğini söyleyen Davutoğlu, şunları söyledi:

        ''Biz Türkiye'yi bir köprü haline getirmek istiyoruz. En az gelişmiş ve en çok gelişmiş ülkeler arasında biz bağ kurmak, köprü olmak istiyoruz. Bizim adaletanlayışımız,adalet olmazsabarış da olmaz. Ekonomik adalet olmazsa siyasi sistem de olmaz.Sahraaltı ülkelerindeki 20 milyon kişininelektriğe erişimi yoksa, biz dünyanın diğer kısımlarında kendimizi güvende hissedemeyiz. Başkanlığımız sürecinde biz kuzey vegüney arasında, zengin ve yoksul arasında dünya ekonomisinin merkezi güçleri arasında, marjinal sektörler arasında köprü olacağız. Bunları biraraya getirereksinerji yaratacağız. Ancak biz bunu sadece politik ve siyasi karalar alarak yapamayız. Siyasiliderler kararlar alabilirsiniz,ancak uygulama aşaması çok önemli. Siyasi kararlılık olamazsatüm bunlar sadece kağıtta kalır.''

        Bu noktadaiş dünyasına güvendiklerini, iş dünyasının getireceği yenilikçi fikirlere açık olduklarını söyleyen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

        ''Bu yüzden başkanlığımız sürecinde G-20 ve B-20 arasında etkileşiminolacağını söyleyebiliriz. Politikave ekonomi arasında daha fazla etkileşim olacak. Çünkü atlattığımız krizekonomik ve siyasi krizdi. Mesela, 2008'de yaşandı.Bunu yönetemediğinizzaman çok detaylı bir krizle karşılaşıyoruz. Ekonomik krizi yönetemeyen ülkeler sosyal krize giriyor,işsizlik ortaya çıkıyor, işsizlik sonrası birçok sorun ortaya çıkıyor. Biz Türkiye'de şanslı bir şekilde fark ettik 2008'den bu yana neler yaptık. Finanssektörümüzü güçlendirdik, zaten çok güçlüydü. Aslında bizim hükumetimiz döneminde yani aslında önce güçlü bir finanssisteminiz olduğunda entegre olan ekonomi politikalarıyla farklı sektörle birlikte güçlü bir ekonomimizolur. Bu aslında siyasi istikrarı getirir.İstikrar konusunda en büyük karşılaştığımız sorun istihdam konusu. Bu noktada kararlı politikalarımızla 2008-2009 krizinden sonra birçok istihdam yarattık.Geçtiğimiz yıl 1.3 milyon yeni iş gücü alanıaçıldı.Yani aslında dünyanında bunu yapması lazım. Ölçeğin genişlemesi lazım. Tüm dünyadabir ülke varmış gibi davranılması lazım'' şeklinde konuştu.

        ''KISA VADELİ ÜLKESEL ÇIKARLAR, SÜRDÜREBİLİR POLİTİKALAR YARATAMAZ''

        G-20'nin küresel bir güç olduğunu,bu noktada kısa vadeliçıkarların düşünülmemesi gerektiğini anlatan Davutoğlu,tüm insanlığı ilgilendirenkonuların düşünülmesi gerektiğini söyledi.

        BaşbakanAhmet Davutoğlu, ''Çünkü kısa vadeli ülkesel çıkarlar sürdürülebilir politikalar yaratamaz. Ben bu çağrıyı liderlerle Dresden'de buluştuğumda yaptım. Adil bir ekonomik bir sistemin nihai barış için gerekli olduğunu ilettim. Akedemisyenler kitaplar yazabilirler, siyasiler kararlar alabilirler, ancak bir piyasa yapısı işi bu teorileri bu kararları uygulamazsa hepsi boşa gider. Çok güzel etik politikalarınız olabilir ancak piyasanızda etik açıdanuygulanmazsa hiç bir anlamı yaramaz. Çok harika siyasi kararla alabilirsiniz, fakat piyasa test edilmezse yine başarılı olmayacaktır. İşte bu yüzden de G-20 liderleri olarak bizim görevimiz sadece tüm dünya ekonomileri için detaylı bir strateji yaratmak değil, aynı zamanda bunları piyasa yapıları içerisinde uygulanmasını sağlamaktır. İşte bu yüzdenB-20'ninçabalarına ihtiyaç duyuyoruz'' ifadelerini kullandı.

        ''DEĞİŞİKLİĞE İHTİYACIMIZ VAR''

        Dünyadaki tümiş dünyasının liderlerinin işbirliğine ihtiyaç olduğunu dile getiren Davutoğlu, bu toplantı içerisinde Asyalılar,Avrupalılar, Amerikalılar veAfrikalılar'dan oluşanbirçok küresel yapı gördüğünü ifade eden Davutoğlu, konuşmasında şunlara yer verdi:

        ''Herkes burada.Biz aslında uluslararası iş dünyasının en seçkin grubuyuz, Bu grubadahil olmak geleceğin ekonomik zorluklarının sorumluluğu bizim omuzlarımıza yüklüyor. Aynı zamanda politik yapıların getirdiği zorluklar da bizim görevimiz, aynı zamanda dünyadaki adaleti sağlamak da görevimiz. Aslında söylediklerimi bir kaç kere tekrarladım. BM'de olsun,diğer kurumlarda olsun. Mantalitede bir değişikliğe ihtiyacımız var. Sadece organizasyon yapısında değil, mantalitede değişiklik lazım. Çünkü mantalite değişikliği yapmazsak uluslararası sistemde başarıyaulaşamayız. Biz Türkiye olarak bu yıl mantalitemizde,karar alma yapılarımızda,uygulama stratejilerimizde,aynı zamanda paradigmamızdadeğişiklik yapacağız. Empati kurmakçok önemli. Etik açıdan küresel hayata baktığımızda empati sayesinde en iyi etik değerleri uygulayabiliriz. Bu bizim görevimiz. Bunuyapabilmek için de iş toplulukları,devlet liderleribiraraya geldiği insanlığıngeleceğinin aydınlık olduğuiçin bir yapıyı düşünüyoruz. Biz Türkiye'nin G-20 başkanlığındahiç kimseye ayrımcılık yapmadan, dinine, diline, etnik kökenine bakmadanhizmet sağlayacağız.'' diyerek açıklamasını bitirdi.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ