Türkiye bir enerji yolu olacak!

Atlantik Konseyi'nin özel toplantısında konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, "Biz, hiçbir zaman çevremizde ne halkına zulmederek büyük mülteci akınlarına yol açan rejimler görmek istiyoruz ne de bu güç boşluğundan istifade eden terör örgütleri görmek istiyoruz. Her ikisi de büyük tehdittir." dedi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu, Grand Tarabya Hotel'de devam eden Atlantik Konseyi'nin özel oturumuna katıldı. Toplantıda, ABD Başbakan Yardımcısı Joe Biden de hazır bulundu. Burada bir konuşma yapan Davutoğlu, "Eğer enerjiyi çatışma aracı olarak kullanacak olursak bunun kazanın olmaz. Bugün kazanıyor gibi görünenler, enerji fiyatlarının artmasıyla bir enerji savaşının öne çıkarmaya çalışanlar bir müddet bu enerjiyi satacak pazar bulamayabilirler. Ya da ülkeler bu enerjiye bağımlılıklarını azaltmak yönünde başka alternatif enerjiye yönelirler. Tüketici ile üretici aslında aynı çıkarı paylaşıyor. Eğer üretici tüketiciyi sürekli bir baskı altında tutmaya çalışırsa bir müddet sonra tüketici o büyük pazardan başka kaynaklara yönelir. Enerjiyi bir çatışma aracı olarak görmek yerine insanlığın daha müreffeh bir gelecek kurma idealinin aracı olarak görmek durumundayız." şeklinde konuştu.

Son dönemde Türkiye'nin çevresindeki ülkelerde büyük krizler yaşandığını ve Türkiye'nin de bundan etkilendiğini belirten Davutoğlu, "Suriye, Irak'ta. Kafkasya'da zaten bir Azerbaycan-Ermenistan krizi var. Ukrayna'dan Yemen'e kadar giden krizlerden Türkiye olumsuz etkilenmiştir. Biz hiçbir zaman çevremizde ne halkına zulmederek büyük mülteci akınlarına yol açan rejimler görmek istiyoruz, ne de bu güç boşluğundan istifade eden terör örgütleri görmek istiyoruz. Her ikisi de büyük tehdittir." ifadelerini kullandı.

'ENERJİ YOLU PEŞİNDEYİZ'

Türkiye'nin İpek Yolu gibi bir enerji yolu olma amacında olduğunu vurgu yapan Davutoğlu, şunları söyledi: "Aynen İpek Yolu gibi, şimdi biz bir enerji yolu peşindeyiz. Bizim coğrafyamızdan geçen bütün hatların barış için, güven için, bütün hatların bizim coğrafyada buluştuğu bir enerji yolu olmak istiyoruz. Bunu güç sahibi olup da belli siyasi taleplerde bulunmak için istemiyoruz. Aksine ne kadar çok enerji hattı ülkemizden geçerse o enerji hattının çıktığı yerde ve ulaştığı diğer yerde barış köprüsü oluruz."

'IRAK'TA İSTİKRAR SAĞLANIRSA EN HIZLI YÜKSELEN ÜLKELERDEN OLUR'

Irak'taki krize ve merkezi yönetim ile bölgesel yönetim arasındaki anlaşmazlığa değinen Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Eğer Irak'ta istikrar sağlanırsa bizim gibi 12 yılda değil 5 yılda bir seçim döneminde Irak dünyanın en hızlı yükselen ülkeleri arasına girer. Yeter ki Irak içindeki siyasi gruplar, partiler, bölgeler birbirlerine güvensinler ve içselleştirişi bir siyasi yapı oluşsun.

Maalesef Irak'ta belli kesimlerin siyesi sistemin dışına itilmesi Kürt bölgesel yönetimi ile merkezi yönetim arasındaki ilişkilerin gerilmesi ve Kürt bölgesel yönetimindeki maaşların dahi ödenmemesi gibi gelen birikmiş tereddütler var. Bizim önce bu tereddütleri aşmamız lazım.

Herkesin şunu bilmesi lazım; Türkiye'nin enerji arzına ihtiyacı var ve çevremizde bu kadar çok enerji varken biz oturup gelişmeleri seyredemeyiz. Irak7taki enerjinin Türkiye üzerinden Avrupa'ya ulaşması ve Türkiye tarafından kullanılması merkezi hükümetin de çıkarınadır, bölgesel yönetimin de çıkarınadır. Ama kimse bize 'Siz Ankara'da oturun, Irak'taki enerji kaynakları da atıl kalsın, anlaşma da yapmayın, aralarındaki anlaşmazlık 50 yıl sürse de bekleyin' diyemez. Biz Irak Anayasası'na sadık kalarak ve Irak'taki taraflarla diyaloğu sürdürerek mutlaka Irak'taki enerji kaynaklarının uluslararası piyasalara arzı konusunda elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz."