Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Enerji Türkiye için büyük fırsat! - Enerji Haberleri

        Yavuz SEMERCİ / HAFTANIN ANALİZİ / HT GAZETE

        ysemerci@htgazete.com.tr

        Hem enerjide dışa bağımlı hem de döviz biriktiremeyen bir ülkeyiz. Bu, global dünyaya mahkûmiyet demek. Rusya, İran, Irak, Azerbaycan aynı fiyat politikasını izlerse Türkiye’nin faturası yükselir. Bu nedenle gaz zengini Irak Kürdistan Bölgesi ile ilişkiden asla vazgeçmememiz gerekli

        Bu analiz yazısının okunduğunu gün Türkiye 550 bin varil petrol tüketecek. Ve bu miktarın 500 bin varilini ithal etmiş olacak. Aynı gün Türkiye 124 milyon metreküp doğalgaz yakacak. Ve bunun da yüzde 98’ini pek çoğumuzun şu veya bu nedenle burun kıvırdığımız komşularımızdan satın alacağız. Evlerimizde ısınabilmek, araçlarımızı hareket ettirebilmek, üretim tesislerimizi çalıştırabilmek, elektrik kullanabilmek için sadece bu iki hayati ürüne her gün yaklaşık 85 ile 125 milyon dolar arasında (Petrolün varil fiyatına bağlı bir değişim söz konusu oluyor) kaynak aktaracağız. Başka bir deyişle yıllık (yaklaşık) 40 milyar dolar enerji ithalatı yapmak zorundayız. Bir hesaba göre Türkiye olarak 10 yıl içinde 540 milyar dolarlık petrol ve doğalgaz tüketeceğiz...

        ***

        Dolar basamadığımıza (üretemediğimize) göre çalışacağız, üreteceğiz, ihracat yapacağız, turist ağırlayacağız, döviz biriktireceğiz ve/veya borç bulup enerji faturasını ödeyeceğiz... Biz hem enerjide dışa bağımlı hem de döviz biriktiremeyen (yani cari işlemler açığı veren) bir ülkeyiz. Bu gerçeklik, dışa bağımlılık ve global dünyaya mahkûmiyet anlamına da geliyor. Dünyaya hâkim siyasi, ekonomik ve sosyal rüzgârların karşısında direnmenin de çaresizliğini gösteren bir gerçekliktir bu...

        ***

        Bir tahmini paylaşayım. 2023 iddialı hedeflerin konulduğu bir tarih. Ekonomik büyüklük (GSYİH) 3 trilyon dolarlara yükselecek. 10 yıl içinde Türkiye’de enerji ihtiyacını karşılayacak petrol ve doğalgaz rezervi bulmamız ve devreye almamız beklenmiyor. Enerjide dışa bağımlı kalacağız. Yani o günlere vardığımızda günlük petrol ihtiyacımız 2 milyon varillere çıkacak. Ve sakın bu süre içinde varil fiyatlarının bugünlerde olduğu gibi 60 dolarlar civarında oluşmasını beklemeyin. Hesaplar tutar veya tutmaz ama doğalgazda Rusya, İran, Cezayir ve Azerbaycan’a bağımlı kalacağız. Petrolde ise İran, Irak, Kazakistan, Rusya, Suudi Arabistan ile ilişkilerimiz ön planda kalacak.

        ***

        Petrol serbest ticaret kapsamında bir başka ülkeye bağımlı kalmadan tedarik edilebilecek bir ürün. Doğalgazda ise durum değişik. Önce sıvılaştırılıp sonra gemilerle taşınma işlemi hem ekonomik değil hem de yüksek ihtiyaçları karşılamıyor. Yani boru ile ülkenize getirmeniz gerekiyor. Bu ise zengin gaz rezervlerine sahip komşulara mahkûm bırakıyor. Türkiye’nin çıkarı belli: Komşu ülkelerin siyaseten birlikte hareket eden satıcı konumunda olmamaları gerekiyor. Yani Rusya, İran, Irak, Azerbaycan’ın aynı fiyat politikasını izlemesi durumunda Türkiye’nin ödeyeceği fatura yükselecek. Yani ülkemizi yönetenler hem yüzde 58 oranında (gaz alımında) bağımlı olduğumuz Rusya ile ilişkileri koruyacak hem de daha ucuz kaynaklar için farklı ülkeleri (örneğin Irak, Azerbaycan) devreye alacak. Üstelik 2023 hedefini tutturabilmek, ithal ettiğimiz enerjiyi işlemek ve yenilenebilir enerji üretebilmek için de 120 milyar dolar yatırım yapmamız gerekecek. Bu açıdan Türkiye’nin gaz zengini Irak Kürdistan Bölgesi ile geliştirdiği ilişki asla vazgeçilemeyecek niteliktedir. Ve siyaseten Kürt siyasal hareketini geliştirse de vazgeçilmezdir.

        ***

        Bu noktada bir öngörümü aktarayım. Birincisi doğalgaz ve petrolde de dışa bağımlılığı bitiren ABD’nin Ortadoğu’ya ilgisi azalacak. Asya’nın (özellikle Çin ve Hindistan) ilgisi artacak. Rusya ve İran’ın bölgede ticareti yönlendirme arzusu siyasi alanda etkinleşmelerine yol açacak. Ve tamamen enerjide dışa bağımlı olan Avrupa ise bölgenin istikrarı ve ucuz kaynaklara ulaşımı noktasında politikalara ağırlık verecek. Ve özellikle Rusya’ya uzun vadede bağımlı kalmayacak bir strateji izleyecekler.

        ***

        İşte tam da bu noktada Türkiye’nin coğrafi konumu eşsiz bir fırsat yaratıyor. Doğu, kuzey ve güney komşuları petrol ve doğalgaz kaynakları ile dolu. Batı ise enerjiye bağımlı. Türkiye bir yandan kendi ihtiyacı için Irak (özellikle Kürt Bölgesi) ve Azerbaycan ile ucuz gaz için ilişki geliştiriyor, bir yandan da Avrupa’nın ihtiyacını karşılayacak projelere ağırlık veriyor.

        DOĞALGAZDA KÖPRÜ ÜLKEYİZ

        Henüz olgunlaşmamış ama siyasi iradenin beyan edildiği Rusya’nın Avrupa’ya gaz akışında rotasını Türkiye’ye çevirmesini bir kenara koyalım. Türkiye açısından en değerli proje Güney Gaz Koridoru... Hazar enerji kaynaklarını Batı’ya ulaştıracak proje. Adı TANAP... Bu hat gazı Yunanistan’a taşıyacak. Oradan da (TAP Projesi) İtalya ve Doğu Avrupa’yı besleyecek nitelikte uzayacak. Türkiye’nin enerji köprüsü olmasında 10 milyar dolara inşa edilecek bu hat hayati öneme sahip.

        TÜRKİYE UCUZ GAZ BULMAK ZORUNDA

        Dünyanın en pahalı gaz tüketen ülkelerinden birisiyiz. Kaynaklara bu kadar yakın olmamıza rağmen bunun temelinde Rusya ve İran’a bağımlı kalmamız yatıyor. TPAO kaynaklarına göre gaz fiyatları 2011 yılında ortalama 144.11 dolar/bin m3 idi. 2012 yılında ortalama 99.16 dolar/bin m3 olarak gerçekleşti. Türkiye ise bin metreküp için 400 dolar civarında bir rakam ödüyor. Örneğin ABD, halen Japonya’dan yaklaşık 6 kat, AB’den 4 kat daha ucuz doğalgaz kullanıyor (kaya gazının da etkisiyle). Türkiye enerjide köprü özelliği ortaya çıktıkça ve Irak Kürdistan gazını da devreye soktuğunda Rusya ve İran’dan aldığı gazın da fiyatı gerileyecek.

        İRAN SİSTEME DAHİL OLACAK

        Ne derseniz deyin. İran dünya ekonomik sistemine dahil olacak. Rejim yumuşayacak. İran’a uygulanan yaptırımlar yumuşayınca ihracatı günlük 500 bin varil arttı. Nükleer programında kapsamlı bir uzlaşma İran’ı zenginleştirir

        BAKÜ-TİFLİS-CEYHAN HATTI

        Günlük 1.2 milyon varil kapasiteli Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ham petrol boru hattının ne kadar değerli olduğu anlaşıldı. Sadece 2013 yılında yaklaşık günlük bazda 685 bin varil Azeri ve Türkmen petrolü Ceyhan’a ulaşarak dünya pazarlarına satıldı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ