TÜSİAD üçüncü kez kadın başkanla yola devam edecek

TÜSİAD SENARYOLARI

Biz 22 Ocak 2015 günü yapılacak TÜSİAD Genel Kurulu senaryolarına bakalım...

Muharrem Yılmaz’ın, “Patronlar Kulübü” başkanlığından istifa ettiğini; 2007 yılından beri yönetim kurulunda yer alan en kıdemli başkan yardımcısı Haluk Dinçer’in, genel kurula kadar geçecek 7 aylık süre için görevi kabul ettiğini düşünenler haklı çıktı.

Sürpriz olan, Dinçer’in “yasak savmak” için oturduğu koltukta, hükümet ile TÜSİAD ilişkisini en uzak mesafeye itecek “açıklamalar” yapmasıydı...

4 yıl aradan sonra Erdoğan’ın TÜSİAD’ın toplantısına gelmesini sağlayarak aralarındaki “buzları eriten başkan” olarak anılması çok uzun sürmedi.

18 Eylül’de TÜSİAD - Erdoğan buluşmasındaki “yumuşatılmış paralelle mücadele uzlaşısı” (TÜSİAD YİK Başkanı Erkut Yücaoğlu’nun konuşması) üzerinden 4 ay geçtikten sonra yaptığı “Paralel devlet görmüyorum” başlığı, ters açı yaptı.

TÜSİAD, Erdoğan’ın “Muhatapları dernekler masası olur” çıkışı yapmasına neden olan malum ifadeyi önemsemiş olacak ki, web sayfasındaki blog’da, “Muhatabımız Cumhurbaşkanı değil Başbakan” sözünü manşete çıkarıyor.

Erdoğan’ın TÜSİAD’ı “bertaraf” eden tutumu, hükümette karşılık buluyor. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun TÜSİAD’ın 22 Ocak’ta yapacağı genel kurula gelmeyeceğini açıklamasından sonra, Aile Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam da 7 Ocak günü düzenlenecek “TÜSİAD Kadın - Erkek Eşitliği Kısa Film Yarışması” ödül törenine katılmayacağını açıkladı.

ECZACIBAŞI KOLAYLAŞTIRICI MI?

Dinçer’in yeniden aday olamaması halinde muhtemel senaryolar tartışılıyor.

Birincisi; TÜSİAD, AK Parti politikalarını destekleyecek ve hükümete “Sen haklısın” diyecek birkaç üyeyi içine alacak bir yönetim kurulu oluşacak.

Tezin turnusol kâğıdı, Arzuhan Doğan Yalçındağ’ın başkanlığındaki yönetim kuruluna giren, ancak ikinci dönem listeden çıkartılan Ethem Sancak’ın yeniden sahalara dönmesi olur.

Bu adımın başkan olarak favorisi, yüzde 98’i yabancı sermayeli bir kuruluş olan Allianz Sigorta ve Allianz Hayat ve Emeklilik şirketlerinin Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes’ten başkası değil.

Tayfun Bayazıt ve Memduh Boydak ile birlikte TÜSİAD Başkan Yardımcısı olan Başaran Symes’in, Eczacıbaşı Yönetim Kurulu üyeliği de, bu adımın “kolaylaştırıcısı” olabilir.

Eczacıbaşı Holding’in patronları Bülent ve Faruk Eczacıbaşı kardeşlerin, TÜSİAD içinde Erdoğan’ın siyasi kariyerine verdiği destekler sır değil. Zaten 2010 yılından beri yönetim kurulunda yer alan en kıdemli başkan yardımcılarından birisi olarak Başaran Symes’in başkan seçilmesi teamüllere de uygun düşüyor. İş hayatında icra ağırlıklı pozisyonlarda olmadığı için, “zaman ayırma” problemi olmadığı düşünülen Başaran Symes, Doğan Yalçındağ ve Ümit Boyner’den sonra, TÜSİAD’a başkan seçilen 3’üncü kadın olacak. Başaran Symes, 1990-2013 yılları arasında da uluslararası denetim ve danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers’ta (PwC) yönetici ve ortak olarak görev yapmıştı. İkinci yaklaşım:

Türkiye ekonomisinde yüzde 80’lere varan oranda ihracat, istihdam, vergi katkısı veren patronların üye olduğu TÜSİAD’ın 13 kişilik yönetim kurulunda, kendi girişimcilik öyküsü olan İzmirli sanayici Sedat Şükrü Ünlütürk ile Diyarbakırlı sanayici Tarkan Kadooğlu’ndan başka patron yok. TÜSİAD’da ezelden beri tartışma konusu olan “patron derneğine patron başkan yakışır” görüşü güncelleniyor.

TÜSİAD’ın kuruluşundaki yapı taşlarından İzmir’in, Ünlütürk ile ilk kez “başkanlık” şansı yakalama ihtimali üzerinde duranlar da var. Çözüm sürecinde Güneydoğu’da heykeli dikilmiş bir patron da sıkı bir hamle olabilirdi.

Ancak Ege bu kez de yönetimde “temsil” edilmekle yetinecek görünüyor. Zaten Ünlütürk’ün bir dönemlik yönetim kurulu üyeliği de başkanlık için yetmiyor.