Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, seçimin ardından tansiyonun düşmesi gerektiğini belirtti. - İş-Yaşam Haberleri

        Meltem ÖZTÜRK / HT GAZETE

        AB temaslarını Yunanistan ile sürdüren TÜSİAD Başkanı Yılmaz, seçimin ardından tansiyonun düşmesi gerektiğini belirtip, “100’üncü yılında kuruluş felsefesinden gelen hedeflerin uzağında bir Türkiye istemiyorum” dedi.

        Cuma günü, Muharrem Yılmaz başkanlığındaki Türk Sanayici ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) heyetiyle Atina’yı ziyaret ettik. Ziyarette, Yunanistan Başbakanı Antonis Samaras ve TÜSİAD’ın Yunanistan’daki muadili SEV yöneticileriyle bir araya gelip AB lobisi yapan TÜSİAD Başkanı Muharrem Yılmaz, Türkiye’de gündeme damga vuran seçimatmosferine inat AB’ye odaklanmanın önemine işaret etti. İşte Yılmaz’ın tespitleri:

        Türkiye’de de AB’de de karşılıklı ilgi azaldı, boşa kürek çekiyor gibi hissetmiyor musunuz?

        Öyle hissediyor olsam buraya gelmezdim. İnanmasam gelmezdim. Gerçekten böyle bir misyonumuz var, bunu unutturmayalım. Piyasa ekonomisinin kurumlarının oturmasının somutlaşmış hali AB’dir. Türkiye hiç olmazsa bu elle dokunulabilir, somut örneği hep önünde tutmalı. AB üyesi olmanın şartlarını yerine getirmek, 100’üncü yıl hedeflerini yakalamak demek. Bu hükümetin koyduğu hedeflerin dışında, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında kuruluş felsefesini, hedeflerini gerçekleştirmek için buna ihtiyaç var. Aksi halde Türkiye 100’üncü yılında hedeflerinin bu kadar uzağında bir yerde kalırsa çok demoralize bir ülke olur. Kendimi çok kötü hissederim, tüm vatandaşların da kendini kötü hissetmesi lazım.

        AB hedeflerinden uzaklaşmakla eleştiriliyoruz, bu görüşe katılıyor musunuz?

        AB demek, modern bir piyasa ekonomisi, verimli çalışan, katma değer üreten bir piyasa ekonomisi demek. Memleketin 100’üncü yılının gelmesine 9 yıl kalmışken, o kadar çok işimiz var ki... Ben 100’üncü yılında kuruluş felsefesinden gelen hedeflerinin uzağına düşmüş bir Türkiye’nin gerçekten çok demoralize bir Türkiye olacağını düşünüyorum, öyle bir Türkiye istemiyorum. Ben çocuklarıma 9 yıl sonra böyle boynu bükük bir Türkiye bırakmak istemiyorum. 100’üncü yılda, 100 yılda gelişmiş ülkelerin standartlarında bir ekonomik düzeye, toplumsal yapıya, demokratik standartlara gelmiş olmayı arzu ediyorum. Orta gelir tuzağına takılmış, orta demokrasi ve aynı konularla debelenip duran bir Türkiye olmasını istemiyorum.

        "KİMSENİN MOTİVASYONU KALMASA DA BİZ ÇALIŞIRIZ"

        AB’nin mi isteği daha çok düştü bizim mi daha çok motivasyonumuz?

        Bence önemli olan bu değil. Kimin ne kadar motivasyonu olduğundan bağımsız biz TÜSİAD olarak bu iş için sonuna kadar çalışacağız. Ben iş dünyasının en güçlü grubunun başındayım, açıyorum dernek tüzüğüne bakıyorum, ‘Amaç Avrupa Birliği’ yazıyor. İsterse Türkiye’de kimsenin motivasyonu kalmasın. Karşılık da buluyoruz Avrupa tarafında. Biz çalışmaya devam ediyoruz. Bizim gündemimizden hiç uzaklaşmıyor AB.

        GÜNEYDOĞU GİBİ KIBRIS İÇİN DE YATIRIM TEKLİFİ

        SEV ile temaslarda Kıbrıs konusu gündeme geldi mi?

        Evet. TÜSİAD olarak Güneydoğu’da yürüttüğümüz projeyi anlattık. Siyasilerin Kürt sorununun çözümü için ortaya koyduğu iradeyi yatırımlarla destekleme projelerimizi anlattık. İş dünyası olarak benzer bir iradeyi Kıbrıs için de koyabileceğimizi belirttik. Örneğin ortak bir yatırım planlaması yaparak, diyelim ki 10 yatırımcının Kıbrıs’ta yapacakları yatırımları açıklayabileceğimizi söyledik. ‘Siz bu sorunu çözün, biz yatırım yapmaya hazırız’ şeklinde bir mesaj olabilir bu. Bu konuda onlardan da olumlu yanıt gelebilir, neler yapılabileceğine bakacağız.

        KÖŞK SÜRECİNDE KUTUPLAŞMA BİTSİN

        Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde gerilim devam eder mi?

        Bu Türkiye için bir tecrübedir. İlk defa Cumhurbaşkanı’nı kendi oylarıyla seçecek. İnşallah Türkiye’de demokrasinin ilerlemesine katkıda bulunur. Umut ediyoruz ki, Cumhurbaşkanlığı sürecinde kutuplaşmayı kaldıracak hassasiyet gösterilir.

        TÜSİAD hep parlamenter sistemi savundu. Bu görüşe sadık mısınız? Revize edecek misiniz?

        Gün, bunu tartışmak günü değil artık. Türkiye ağustos ayında Cumhurbaşkanlığı seçimi yapacak. Bu doğru mudur, yanlış mıdır, bunları tartışacak günde değiliz. Sorunların çözümüne katkıda bulunacak.

        10 BİN DOLAR GELİRE TAKILIRSA YAZIK OLACAK

        100’üncü yıl hedefleri derken ekonomik kalkınma olarak mı demokrasi standartları mı? Her açıdan söylüyorum, ekonomi, demokrasi, hepsi beraber. Yani 100’üncü yılda biz 10 bin dolar kişi başı gelire takılırsak, orta gelir tuzağına takılırsak, kalkınma parametrelerini sıçratamazsak yazık olur. Kaybedecek 1 gün bile yok. Gerçekten samimiyetle herkesin uğraşması lazım.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ