Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Tüsiad istişare kurulu Ankara'da toplanıyor - İş-Yaşam Haberleri

        Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yüksek İstişare Konseyi toplantısı bugün Ankara’da başladı. Toplantıya, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı. Toplantının açılış konuşmalarını TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Erkut Yücaoğlu ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz gerçekleştirdi. Açılış konuşmalarının ardından, toplantının onur konuğu olan Cumhurbaşkanı Gül de bir konuşma gerçekleştirdi.

        TÜRKİYE ŞOKLAA HAZIR HALE GELDİ

        Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Krizlerden Türkiye dersini alarak yoluna devam ediyor. Başta 2001 krizi olmak üzere, tarihimizin en acı krizini yaşadık, milli gelirimizin yüzde 25'ini neredeyse kaybettik. Ama ondan sonra aldığımız derslerle finans sektörünü, bankacılık sektörünü, kamuyu, bütün bunları yeniden yapılandırıp çok köklü, demokratik, hukuk ve ekonomik reformlarla Türkiye'yi yenilemeyi başardık" dedi.

        Gül, Sheraton Otel'inde düzenlenen TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi 2014 yılı ilk toplantısına katılan Gül, Cumhurbaşkanı olarak, özellikle iş dünyasına ve iş dünyasının bütün temsilcilerine, derneklerine, vakıflarına, farklı görüşlerde, farklı çatılarda hepsine daima kucak açtığını belirterek, hepsinin başarılı olması için gayret sarf ettiğini söyledi.

        Gül, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği başta olmak üzere, bütün iş alemini, özellikle yurt dışı gezilerinde davet ettiğini, dışarıdan devlet adamları geldiğinde buluşturduğunu ifade eden Gül, "Birçok iş forumlarında bir araya gelip, sizlerin başarısını, ülkemizin başarısı olarak gördüğüm için daima destekliyorum. Şu bir gerçek ki, Türkiye'nin kalkınması, Türk ekonomisinin ana motoru artık sizlersiniz, özel sektördür. Bunu 1980'den sonra başlayan köklü değişikliklerle gerçekleştirmeye başladık. Her ne kadar 2000'li yıllara kadar, çok büyük sıkıntılar çekildiyse de bir taraftan siyasi, bir taraftan ekonomik büyük krizler yaşandıysa da zaman zaman demokrasi dışı sıkıntılarla, müdahalelerle karşılaştıysak, büyük ekonomik krizler yaşandıysa da trend bugün daima özel sektörü öne çıkartan, Türkiye'de demokrasiyi güçlendiren bir şekilde devam etmiştir. Bundan sonra da böyle olacaktır" diye konuştu.

        GEÇMİŞİ EN İYİ İŞ ADAMLARI BİLİR

        Geçmişi en iyi bilenlerin işadamları olduğunu kaydeden Gül, taşın altında eli bulunanların işadamları olduğunun altını çizdi. Gül, "Ay sonu geldiğinde çalışanlara maaş ödeyeceksiniz, kiraları ödeyeceksiniz. Hazineden, devletten ödenmeyecek bunlar. Bu bakımdan sıkıntıları da en iyi siz bilirsiniz, başarıları da en iyi siz bilirsiniz" dedi.

        Gül, Türkiye'nin yüksek enflasyonlu, faizli dönemlerinde, bir gecede insanların zenginleşip fakirleştiği, bir gecede borçlarının birkaç misli arttığını anımsatan Gül, şunları söyledi:

        "Bütün bunların hepsini geçmişte yaşamışsınızdır. Onun için bugün birçok konularda daha hassas davranıyorsunuz ve bu tip acı deneyimler bir daha Türkiye'nin önüne gelmesin diye uğraşıyorsunuz. Ama birçok krizlerden de Türkiye dersini alarak yoluna devam ediyor. Başta 2001 krizi olmak üzere, tarihimizin en acı krizini yaşadık, milli gelirimizin yüzde 25'ini neredeyse kaybettik. Ama ondan sonra aldığımız derslerle finans sektörünü, bankacılık sektörünü, kamuyu, bütün bunları yeniden yapılandırıp çok köklü, demokratik, hukuk ve ekonomik reformlarla Türkiye'yi yenilemeye başardık.

        Bunun neticesidir ki 30 yıldan sonra enflasyon, 30 yıl bir nesil demektir, tek rakamlı seviyelere indi. Bunun içindir ki yüksek faizlerden neredeyse gerçek reel faizlerin negatife geçtiği dönemlere yaklaştık. Bunun içindir ki istihdamda Avrupa ile mukayese ettiğimizde çok da iyi duruma geldik. Bütün bunlar köklü reformlarla gerçekleşti. Ekonomik ve demokratik reformlar, hukuk reformları el ele devam etti bütün bu süre içerisinde ve neticede Türkiye içeriden, dışarıdan gelecek bütün şoklara hazır hale gelmiş oldu."

        Türkiye'nin 2009'daki büyük küresel finans krizinden en az zararla çıkan ülke olduğunu hatırlatan Gül, bunların hafızalardan atılamayacağını bunları işadamlarının yaşadığını vurguladı. Gül, "Şirketlerinizin bilançolarını yaparken sene sonu geldiğinde 'kar mı, zarar mı?' ediyorsunuz bilemez haldeydiniz. Yurt dışından Türkiye'ye gelen yatırımcılar sene sonunda bakıyordu, 'kazandık mı kaybettik mi?' derken 50 milyon dolar getirdiyse birden bire sermayesi 40 milyon dolara inmiş adamın. Bunu görüyorlardı. Böyle bir ülkeden bugün geldiğimiz noktanın kıymetini bilip, bunu daha ne kadar ileriye nasıl taşıyacağız. Bunu muhakkak konuşmamız gerekiyor" diye konuştu.

        TÜRKiYE ÜST-ORTA GELİRLİ BİR ÜLKE

        Gül, bu istişare toplantılarında yapılacak değerlendirmeler neticesindeki öneriler ve tespitlerin ekonomi yönetimi tarafından ciddi bir şekilde değerlendirileceğine işaret ederek, "Burada özellikle şuna vurguda bulunmak isterim. Bunu sizlerle zaman zaman tek tek de paylaştım. Bu tip öneriler söz konusu olduğunda, ne kadar yapıcı öneriler gerçekleştirilirse verdiğiniz mesajların alınmasına ne kadar çok fırsat verecek şekilde mesajlarını verirseniz nihayette uygulamacılarda bunlara o kadar çok önem gösterecektir" değerlendirmesini yaptı.

        Türkiye'de tartışılan çeşitli düşünceler ve kanaatlar bulunduğuna dikkati çeken Gül, "Ama bunların hepsinin, bazı olumsuzluklar olduğunu da görüyorum, bunların geçici olduğunu bilmeniz gerekir. Türkiye böyle bir trendi yakaladıktan sonra muhakkak ki yolu daha yükseklere çıkmaktır. Bugün hepimiz biliyoruz ki Türkiye alt orta gelirli bir ülke değil. Bu yapılan reformlar neticesinde bugün üst orta gelirli bir ülkeyiz. Ama bizim amacımız böyle devam etmek değil" dedi.

        TÜSİAD BAŞKANI YILMAZ'IN KONUŞMASI

        Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Başkanı Muharrem Yılmaz, Yüksek İstişare Konseyi'nde konuştu. "Siyaset ve ekonomi aynı gerçekliğin iki ayrı yüzü" diyen Yılmaz, "Biz siyaset için siyaset yapmıyoruz. Biz demokrasiyi konuşuyoruz. Demokrasiyi konuşmak piyasa ekonomisini konuşmak. Refah üreten piyasa ekonomileriyle başarılı demokrasiler iç içe geçmiş durumdadır" dedi. Yılmaz, "Biz hukuk devleti dediğimiz zaman siyaset konuşmuyoruz. Piyasa ekonomisinin üzerinde durduğu hukuk zemini zedelendi" açıklamasını yaptı.

        TÜRKİYE DEMOKRATİKLEŞMEDE GERİDE KALMIŞ GÖRÜNÜYOR

        Türkiye'nin büyüme trendinin yüzde 5-7 aralığından yüzde 2-4 aralığına geldiğini ifade eden Yılmaz, "Büyümedeki bu sert düşüşün mikro ve makro ekonomik sorunlarla azalan teknik nedenleri de var. Bunun bir bileşkesi olan cari açık problemi de var. Bunun ötesinde siyasi gelişmelere bağlı nedenler de var. 4-5 yıl öncesine kadar demokratikleşme, AB'ye uyum gibi alanlarda örnek gösterilen Türkiye son dönemde bu alanlarda geride kalmış gibi görünüyor" şeklinde konuştu. "Demokratikleşme paketleri ya geç ya da eksik kalabiliyor, toplumsal motivasyon oluşturamıyor, ekonomide de istediğimiz etkiyi oluşturamıyor" şeklinde konuşan Yılmaz, "Yavaş demokratikleşmenin ekonomisi de yavaş oluyor" ifadelerini kullandı. "Uzun zamandır TÜSİAD olarak yalın bir mesaj vermeye çalışıyoruz" diyen Yılmaz, "Türkiye gelişmiş ülkeler seviyesine erişmek istiyorsa, gelişmiş bir demokrasiye de sahip olmak zorundadır. Dünyanın en gelişmiş 25 ülkesi aynı zamanda dünyanın en gelişmiş demokrasileridir" şeklinde konuştu.

        REFORMLARA ODAKLANAMIYORUZ

        "Kalıcı yüksek büyümeyi sağlayacak mikro yapısal reform ajandasına bir türlü odaklanamıyoruz" diyen Yılmaz, "Başlatılan reformlar yarım kalıyor. Piyasaların adil çalışmasını sağlayacak kurumla da etkilerini yitiriyor" ifadelerini kullandı. Yılmaz, "İş dünyası olarak hızlı tedbir alma gereği görüyoruz. Türkiye'nin hızlı büyüme sağladığı yıllardaki koşullar hızla ve Türkiye'nin lehine olmayan bir şekilde değişiyor. Reformlarımızı yapmakta gecikirsek büyük fırsatları kaçıracağımız endişesini düşünüyoruz. Piyasa ekonomisinin geleceğini küresel ekonomiye entegrasyondan geçiyor" dedi. Yılmaz, "Büyümenin temel motoru olması gereken imalat sanayinin ekonomideki payının son 10 yılda yüzde 25'ten yüzde 15'e düşmüş olmasını endişe verici görüyoruz" diye ekledi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ