Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi İş-Yaşam Şirketler Haluk Dinçer, toplumsal kutuplaşma, Türk Sanayici ve İşadamları Derneği, TÜSİAD, TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'in düzenlediği toplantı, TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'in konuşması, TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer'in kutuplaşma açıklaması - İş-Yaşam Haberleri

        Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) yeni Başkanı Haluk Dinçer, düzenlediği ilk basın toplantısında "toplumsal kutuplaşmaya" dikkat çekti. Dinçer, sözlerine şöyle başladı: "Maalesef Türkiye gündemi toplumsal kutuplaşmaya maalesef yenik düştü. Bu kutuplaşma uzlaşmaya izin vermiyor. Ne söylendiğine değil, kimin söylendiğine bakılıyor. Siyasetin ayrıştırnıcı söylemi kutuplaşmayı keskin hale getiriyor. Teorik olarak Türkiye'de demokratik düzen var ama bundan faydalanamıyoruz. Kurumlar arasında sağlıklı ilişkiler kurulamıyor. Tüm kurumlar bu ağır kutuplaşmadan nasibini alıyor. Bu kutuplaşmanın bizlere dayattığı gitmezsek bu da oldukça zor görünüyor."

        'GARİP SORULAR SORULMAYA BAŞLANDI'

        Hükümetle ilişkilere yönelik konuşan Dinçer, “Türkiye toplumsal kutuplaşmaya yenik düşmüştür. Türkiye’de demokratik düzenden yeterince yararlanamıyoruz. Varsa yoksa seçimlerden bahsediyoruz. Hükümetle ilişkiniz nasıl olacak gibi son derece garip sorular sorulmaya başlandı son günlerde. TÜSİAD’ın hükümetle, iktidarla küsme durumu söz konusu olamaz” dedi. Dinçer, “Demokrasilerde farklı görüşlerin olması çok doğal, siyasi partilerimizden beklentimiz görüşleri anlayışla karşılamaları” diye devam etti.

        FARKLI GÖRÜŞLERİN OLMASI ÇOK DOĞAL

        "TÜSİAD'ın taraf olmasına izin vermedik, asla da vermeyeceğiz" şeklinde konuşmasını sürdüren Dinçer, "Demokrasilerde farklı görüşlerin olması çok doğal, siyasi partilerden beklentimiz farklı görüşleri anlamaları" dedi.

        MERKEZ BANKASI İÇİN NE SÖYLEDİ?

        Dinçer merkez bankası bağımsızlığının önemine dikkat çekti. Dinçer, vergi aflarının kayıt dışılığı özendirdiği uyarısı da yaptı. Dinçer düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'nin orta vadedede, yüzde 5 ve üzerinde büyümeyi sağlaması gerektiğini vurguladı ve bu konuda kamu maliyesinde dengenin önemine işaret etti.

        Dinçer, "Kamu maliyesindeki dengenin bozulmamasını diliyoruz. Türkiye'de tasarrufların düşük olması, daha çok şirketlerin katma değerinin düşük olmasından kaynaklanıyor. Bağımsız merkez bankacılığı çok önemlidir ve bunu sürdürmemiz gerekiyor."

        VERGİ AFLARI KONUSU...

        Yakın zamanda bir vergi affının gündeme geldiğine de işaret eden Dinçer, "Son 15 yılda Türkiye'de tam sekiz vergi affı uygulanmış; arızi olmaktan çıkmış, istikrar kazanmış" dedi ve ekledi: "Tabii, bu aflar Hazine'ye gelir sağlıyor; ama, aflardan sonra vergi kayıpları aynı şekilde tekrardan artıyor. Kayıt dışı ekonomi büyüyor. Vergi afları kayıt dışılığı özendiriyor. Aflarla ilerlemek yerine sistemin etkinliğini artıracak reformlar yapmanın daha doğru olacağına inanıyoruz. Yargı alanında çok ciddi bir reform ihtiyacımız var."

        ÇÖZÜM SÜRECİ

        Çözüm sürecini "olağanüstü cesaretli bir girişim" olarak gördüklarini de vurgulayan Dinçer, "Biz TÜSİAD olarak çözüm sürecine başından beri destek verdik. Sürecin ekonomik ayağına destek olduk, bölgeye ziyaretler düzenledik. Sürece yönelik çok eleştirdiler var ki, ben de bunlara katılıyorum. Yeterince şeffaf değil. Yeterince adımlar atılmıyor. Muhalefet yeterince katılmıyor."

        CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ YORUMU

        Dinçer, Başbakan Tayyip Erdoğan ile yaptıkları görüşmeye ilişkin bir soruyu yanıtlarken de, "Sayın Başbakan'ın cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle ilgili sorusuna, bizim kimin seçileceğine ilişkin bir yaklaşımımız olmadığını, 'siz istiyorsanız, bu sizin tercihinizdir' yanıtını verdik" dedi ve ekledi:

        "TÜSİAD olarak bizim için önemli olan cumhurbaşkanı seçildikten sonra partilerüstü bir anlayışla, birleştirici rolünü üstlenmesidir. Bugünkü ağır kutuplaşma sürecinde gereken reformları yapmamız mümkün değil. Uzlaşmacı ve uzlaştırıcı bir kişi olmalı. Bize göre tüm adaylar saygın adaylardır. Biz cumhurbaşkanlığı seçiminin sonrasını önemsiyoruz."

        TÜSİAD BAŞKANLIĞI

        Dinçer, kendisinin TÜSİAD Başkanlığı'na seçilmesi sürecine ilişkin bir soruyu da, "TÜSİAD başkanlığı onurlu ama aynı zamanda fedakarlık gerekiren bir görev. Bu nedenle, TÜSİAD'da kim başkan olacak konusu çok konuşuluyor. TÜSİAD'ın başkan bulma zorluğu yolundaki tespitler yanlıştır" diye yanıtladı.

        Dinçer, "Böyle önemli bir kararı, içinde bulunduğum kurum içinde konuşmadan kabul etmem doğru olmazdı" dedi.

        IRAK'TAKİ GELİŞMELER

        Irak'taki gelişmelerin de Türkiye ekonomisi açısından önemli olduğunu vurgulayan Dinçer, "Bu gelişmelerin ekonomiye olumsuz etkisi olabilir. Bu gelişmelere bağlı olarak petrol fiyatlarının artışı da olumsuzluk yaratacaktır" diye ekledi.

        İHRACAT TEHLİKE ALTINDA

        Dinçer, Musul'da yaşananların son derece üzücü olduğunu ve bunun ekonomiye olumsuz yansıyacağını söyledi. Dinçer, "Irak bizim için önemli bir pazar. 12 milyar dolar ihracatımız var. Ne kadar bunun yüzde 60'ı kuzeye gidiyorsa da, güneydeki bölümü aşağı yukarı 5 milyar dolarlık bir ihracatımız tehlike altındadır." dedi.

        'HUKUK SİSTEMİNE GÜVEN AZALDI, YARGI REFORMUNA İHTİYAÇ VAR'

        Yapısal problemlerin en üstünde ise hukukun üstünlüğü ve hukuk güvenliğinin durduğunu söyleyen Dinçer, "Türkiye'nin tüm toplum kesimlerinde hukuk sistemine olan güvenin son aylarda, son yıllarda azaldığını söylemek yanlış olmayacak. Hukuk ve yargı alanında bir reform ihtiyacı hissediliyor, ancak somut bir adım atılamıyor... Hukuk sistemi bir siyasi tartışmanın, bir seçim propagandasının, iç çekişmenin unsuru olmamalıdır, olamaz. Yargı alanında çok ciddi bir reform ihtiyacımız var" diye konuştu.

        Dış politikadaki gelişmelerle ilgili de değerlendirmede bulunan Dinçer, etnik ve mezhepsel kırılmanın içine giren Ortadoğu'daki gelişmelere Türkiye'nin kayıtsız kalamayacağını; ancak Türkiye'nin müttefikleri ile birlikte hareket etmesi gerektiğini dile getirdi. AB sürecindeki en büyük engellerden Kıbrıs sorununda da önemli bir aşamaya gelindiğini belirten Dinçer, bu yıl sonuna kadar Kıbrıs sorununun çözülebileceğini düşündüklerini söyledi. Dinçer, iç politikada ise bazı eleştirilere rağmen çözüm sürecini olağanüstü cesaretli bir girişim olarak değerlendirdiklerini; ancak başarıya ulaşması için tüm partilerin sürece sahip

        çıkması gerektiğini ifade etti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ