'Derecelendirme kuruluşları itibar kaybına uğradı'

Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, İstanbul Finans Zirvesi'nde, gündemdeki konulara dair açıklamalarda bulundu. İstanbul Finans Merkezi'nin bir gayrimenkul projesinden öte bir konu olduğunu belirten Babacan, İstanbul Finans Merkezi'nin İstanbul'daki 25 dönüşüm programından biri olduğuna değindi. Babacan, 2018'e kadar olan eylem planlarını ekim ayı sonunda açıklayacaklarını ifade etti.

FAİZSİZ FİNANS MODELİNİN GELİŞMESİ ARZUMUZ

Özel sektörde kira sertifikaları ihtracatının başladığını gözlemlediğini söyleyen Babacan, "Faizsiz finans modelinin geliştirilmesi her zaman arzumuzdu. Yeni sermaye piyasası araçlarının geliştirilmesini destekliyoruz" dedi.

KRİZİN EN KÖTÜ DÖNEMİ GERİDE KALDI

Küresel ekonomik gelişmelere de değinen Babacan "2008 krizinin en kötü noktası geride kaldı, ekonomi giderek toparlanıyor. Ülkelerin krizden çıkış hızları farklılık gösteriyor." dedi. FED nedeniyle parasal sıkılaştırmanın başlayacağı bir döneme doğru ilerlendiğini söyleyen Babacan, euro bölgesi ülkelerinde büyümenin zayıf, deflasyon riskinin yüksek olduğunun altını çizdi. Başbakan Yardımcısı, "Avrupa Merkez Bankası'nın kırılganlıklara karşı daha aktif olacağını göreceğiz." dedi.

YAPISAL REFORMLARA HIZ VERECEĞİZ

Geçen hafta açıklanan cari açık ve büyüme verilerine de değinen Babacan, "Önümüzdeki döneme yönelik olarak ihtiyatlı duruşu korumalıyız. Cari açığı olan bir ülke olarak dengeli büyümeye öncelik vermeliyiz." dedi. Gelişmekte olan ülkelerde büyüme hızının gelecek 10 yılda düşeceğini söyleyen Babacan, "2008 krizinde en az etkilenen ülkelerden biri olduk. Yakında dünya bankası sıralamasında üst gelir grubu ülkeleri arasında yer alacağız. Kaliteli bir büyüme istiyorsak, her alanda yapısal reformlara hız vermeliyiz. Büyümenin kaynağı yapısal reformlar olmalı. " dedi. Babacan önümüzdeki dönemin temel önceliği olarak cari açık, imalat sanayinin desteklenmesi ve enflasyonun düşürülmesini sıraladı.

BÜYÜME YÜZDE 3 - 4 ARASINDA

Babacan konuşma sonrasında Bloomberg HT Genel Yayın Yönetmeni Cüneyt Başaran'ın sorularını yanıtladı.

Büyüme rakamlarına yönelik bir soruya, piyasada büyüme beklentilerinin yüzde 3.5 olduğu ve bu yıl yüzde 3 ile yüzde 4 aralığında bir büyüme gerçekleşmesinin muhtemel olduğu şeklinde cevap veren Babacan, "Daha yüksek ihracat yapabilseydik daha yüksek bir büyüme hızı görebilirdik" dedi.

Yatırım harcamalarında istenilen rakamlara ulaşılamadığını ve yatırımın sadece teşvikle değil rasyonel getiriyle olacağını ifade eden Babacan, yatırımı cazip hale getirmek için makro ihtiyati önlemlerin artırılabileceğini söyledi. Babacan inşaatin desteklenen sektörlerden biri olduğunu da sözlerine eklerken, "Ölçüsüz rantların oluşmasından rahatsızız" ifadesini kullandı.

YATIRIMCI KREDİ DERECELENDİRME KURULUŞLARINA ESKİSİ KADAR İTİBAR ETMİYOR

Cüneyt Başaran'ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Gerekirse kredi derecelendirme kuruluşları ile ilişkimizi keseriz" açıklaması ile ilgili sorusunu ise Babacan, "Derecelendirme kuruluşları kriz döneminde ciddi bir itibar kaybına uğradı. Türkiye'ye yönelik objektif değerlendirme yapılmalı, daha geniş ekiplerle izlenmeli" dedi. Babacan ayrıca yatırımcıların Türkiye'nin mevcut notları hak etmediği görüşünde olduklarını "100 yatırımcıdan 70-80'i bunu söyler" sözleriyle ifade etti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, son günlerde Bank Asya ile ilgili gelişmlere de değindi. Babacan "Bankaların takip ve denetimi BDDK'ya ait. Bundan sonra BDDK'da ne gerekiyorsa yapacaktır. Bankacılıkla ilgili kaynağı belirsiz bilgiler olabilir. Yalan yanlış bilgiler ortaya saçılabilir. Bankacılıkla ilgili tüm bilgiler yetkili kuruluşlarlardan alınır. Tek bir bankayla ilgili yetkili BDDK'dır" dedi.