Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para 'Tahminlerin üstünde büyüyeceğiz' - Makro Ekonomi Haberleri

        Bakan Ali Babacan, Türkiye ve dünya ile ilgili ekonomik gelişmeleri, dünyadaki işsizliği ve tüm olanlara karşı alınması gereken önlemleri Bloomberg HT'de Kerem Alkin'e anlattı.

        Bakan Babacan, mart ayı büyüme rakamlarının iyi geldiğini, ekonomik toparlanmanın 2010 yılında da süreceğini söyledi.Dış ticaretin büyümede önemli birrol oynadığınıbelirten Babacan, bacasızfabrika olan turizme de değindi. Turizmde 2008-2009 yılından çok daha iyi olduğunun ilk iki aylık turizm gelirlerinden belli olduğunu söyledi.

        15 Haziran'da OVP ile ilgili güncelleme verilerinin açıklanacağını belirten Babacan, Türkiye'nin 2010 yılı için büyüme tahminlerinin yüzde 3.5'in daha da üstünde olacağını söyledi.

        "Toparlanma biraz vakit alacak"

        Babacan, "Hem geçen senenin son çeyrek itibariyle, yüzde 6'lık bir büyüme hem de yılın tümünde daralmanın yüzde 4.7'le sınırlı kalması olumlu bir sürpriz olarak hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında gerçekten çok konuşuldu. Tabii bu bize Türkiye'deki ekonomik canlanmanın özellikle 2009 yılının son çeyreğinden başlayarak bir artış ivmesine girdiğini göstermiş oldu" dedi. Ocak, şubat ve mart ayından izlenen bütün öncül göstergelerin bu toparlanmanın benzer bir hızla 2010 yılında da sürdüğünü gösterdiğini söyleyen Babacan, "Tabii bu toparlanmadan bahsederken buradaki düşük baz etkisini de dikkate almak lazım. Bir bakıma Türkiye ekonomisi o dip noktadan yukarı doğru toparlanıyor. Henüz biz kriz öncesindeki döneme dönmüş değiliz. O noktaya gelmemiz biraz vakit alacak" dedi.

        Babacan, haziran ayının ortasında orta vadeli program güncellendiğinde yüzde 3.5 'luk tahminin üzerinde bir 2010 büyüme tahminini de resmen ortaya ortaya koyacaklarını açıkladı.

        Mali planla OVP tek döküman olarak açıklanacak

        Bu arada Babacan'ın sürpriz açıklamalarından biri de Orta Vadeli Program'a (OVP) ilişkin oldu. Babacan her yıl mayıs sonunda açıklanan OVP ile haziran ortasında ayrıca açıklanan Orta Vadeli Mali Plan'ın bu yıl 15 Haziran'da tek bir döküman olarak birlikte açıklanacağını belirtti.

        Babacan, dünyanın ekonomik anlamda toparlanırken riskler aldığını kaydederken Yunanistan'ın düştüğüdurumu, Avrupa'nın finanse etmesinin beklenmesinin bunu açıkça gösterdiğini açıkladı. Babacan Avrupa'nın sıkıntı yaşamaya devam edeceğine de dikkat çekti.

        ABD ve Avrupa ekonomisinin en büyük risklerinin işsizlik oranının yüksek olması olduğunu söyleyen Babacan, işsizliğin olduğu yerde halkın tüketime soğuk bakacağını kaydetti.

        G7 ülkelerinin aşırı borçlu ve yüksek açıklarının olduğunu söyleyen Babacan, bu ülkelerin kamu açıklarını azaltmak için tedbirler alacaklarını sözlerine ekledi. Babacan özel sektörün önünü açarak büyümenin gerçekleşeceğini söyledi.

        "Yunanistan ters giderse tüm Euro Bölgesi sarsılabilir"

        Dünyadaki risklerle ilgili de çarpıcı açıklamalarda bulunan Babacan şöyle konuştu: "Bir yandan dünya toparlanıyor diyoruz ama dünyanın toparlanması aynı zamanda içinde riskler barındıran bir toparlanma. Bugün örneğin Yunanistan'la ilgili ters bir gelişme Avrupa genelindeki tabloyu olumsuz etkileyebilir. Tüm Euro Bölgesi'ni sarsabilecek önemli sonuçlar meydana gelebilir. Çünkü Yunanistan'la ilgili henüz somut bir plan ortaya konmuş değil. Siyasi irade beyanları var ama ortada bir plan program yok.

        Bu bizi endişelendiriyor. Bunlar bu güne kadar somutlaştırılsın beklerdik ama somutlaştırılmadı. 300 milyar Euro'luk bir ülkenin bundan sonra ne yapacağı tüm Euro Bölgesi'ni yakından ilgilendiriyor. Dolayısıyla birkaç ay daha 'bekleyelim ve görelim' diyoruz. Daha sonra bir güncelleme adına, özellikle 'güncelleme' diyorum çünkü orta vadede programımızın ana stratejisinde bir değişiklilk olmaz, kamu harcamalarını basamak basamak azaltmak ve kamu borç stokundaki artışı durdurup azaltma trendine sokmak gerekiyor.

        "Tüketimde resesyon sürecek"

        Larry Summers'ın Davos'taki "2010'da ülkeler pozitif büyüme trendinde olacak fakat hane halklarında resesyon sürecek" tespitine kendisinin de katıldığını söyleyen Babacan, ABD ve AB ekonomisinde önümüzdeki dönemde en önemli risklerden birinin işsizlik oranının yükselmeye devam edecek olması olduğunu belirtti. İşsizliğin yüksek olduğu ülkelerde hakın tüketim eğiliminde artış beklemenin biraz güç olduğuna dikkat çeken Babacan, "Tüketim artışı çok yavaş yavaş olacaktır. Büyümenin arkasından gelecektir. Her ne kadar finans piyasaları ile ilgili çalkantılar yatışmış gibi gözükse de temel problemlerin üzeri örtülmüş durumda ve bu sorun bilançolarda duruyor" dedi.

        "Avrupa ülkeleri sürdürülemez bir oyun oynuyor"

        Kerem Alkin'in G7 ülkelerinin aşırı borçlu ve yüksek açık veren ülkeler haline geldiklerini söyleyerek bu borç ve açıkların nasıl azaltılacağı sorusuna ise Babacan, "G-7 ülkelerinde çok ciddi sarsıntılar meydana gelebileceği" yanıtını verdi. Babacan şöyle devam etti: "Hani iktisatta bir Ponzi Oyunu vardır. Bir süre bu Ponzi Oyunu'nu oynarsınız. Ama sonra insanlar sormaya başlayacak 'nereye gidiyorsunuz?' diye. Borcu borçla ödeme hatta ödediğinden daha fazla borçlanmaya götüren bir oyun var karşımızda. Vergi arttırmaya başladığınızda ne olur?. Tüketimde pek çok sıkıntı beraberinde gelir. Yunanistan, Portekiz gibi bazı AB ülkeleri bunu mecburen yapmaya başladı. İspanya mecburen tedbir alarak ciddi vergi artışlarına gidecek. Kısa vadede zaten sorunlar var. Orta ve uzun vadede alacakları tedbirler yine harcama üzerinden ekonomiyi yavaşlatacak şekilde baskı yapacak. Tüm bunları beraber düşündüğünüzde 10-15 sene sonra bu ülkelerin genel ekonomik tablosu hiç iç açıcı değil. Dünyada ekonomik güç merkezlerinin yeniden oluşmaya başladığı bir tabloyu da bereberinde göreceğiz. Çok hızlı bir şekilde batıdan doğuya bir güç kayması var."

        "Krizde en büyük avantajımız bankacılık sektörümüzdü"

        Türkiye'de ise geçen yıl hane halkı tüketimindeki azalmanın oldukça sınırlı kaldığını söyleyen Babacan, son çeyrekte ciddi bir toparlanma olunca özel tüketimdeki düşüşün de çok sınırlı kaldığını kaydettti. Bu yıl da özel tüketimin artıya geçtiğini hatırlatan Babacan, "Bunun devamı için bundan sonraki dönemde Türkiye'nin ne yapacağı önemli. Herhangi bir vergi artışı yapmasının ve 'kamu açıklarını düşürmek' gibi sert tedbirler alma ihtiyacı yok bugün Türkiye'nin. Çünkü biz bankacılık sektörü sebebiyle bu krizde herhangi bir maliyet görmedik. Bankacılık sektörüne tek bir kuruş kamu kaynağı aktarmak mecburiyetinde kalmadık. Bu çok önemli bir avantaj. Bu nedenle gelecek dönemde böyle bir telaşımız olmayacak. Kamu açıklarındaki artış da pek fazla olmadı. Geçen yıl kamu açığımız yüzde 7.5 seviyesindeydi. Bazı riskleri de beraberinde getireceğini düşünerek bazı tedbirler aldık. Geçen yıl haziran ve temmuz dışında eylül ayında aldığımız tedbirlerle ve ayrıca 1 Ocak 2010'da açıkladığımız tedbir paketiyle de bir bakıma da biz hedeflerimizi garanti altına aldık. Şu anda Türkiye'nin orta ve uzun vadede böyle bir sıkıntısı yok" dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ