4-5 IMF raporunu yayınlatmadık
Bakan Babacan, "Hükümet, IMF'nin raporunu yayınlatmadı" eleştirilerine, "2002'den beri 4-5 raporun yayınlanmasına izin vermedik" yanıtı verdi
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “Türkiye'yi tanımayan 2-3 kişinin objektif verilerden uzak bazı analizleri ile imajımız zedeleniyorsa buna izin vermeyiz” diye konuştu. Cari açığa yönelik önlemlere ilişkin Babacan, “Vergi gelirleri iyi, bütçe açığı beklenden az ve tasarruf yapıyoruz. Zam sonraki aşama, buna sıra gelmez” dedi.
60 milyar doları aşan cari açıkla ilgili bankalara yönelik büyümeyi frenleyici birtakım önlemler alındı. Şimdi ekonomi çevrelerinde bir süredir hükümetin alacağı yeni önlemler tartışılıyor. Akla gelen ilk soru da seçimden sonra vergi artışları ya da zam yapılabilir mi? İşte bu soruyu ekonominin patronu Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a sorduk, yanıt “Zam yapana kadar 3 aşama var. Ama buna sıra geleceğini sanmıyorum” oldu. Babacan ile Habertürk Ekonomi ekibinden de 3 arkadaşımızın çeşitli dallarda ödüller aldığı ve Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin düzenlediği “Ekonomi Basını Başarı Ödülleri” töreninin ardından görüştük. Gazetelerin ekonomi servisi yöneticileriyle bir araya gelen Ali Babacan hükümetin cari açık ile ilgili tedbirlere yönelik planlarını aktardı. Babacan şöyle konuştu: “Sağlam bir maliye politikamız var. Elimizde de önemli enstrümanlarımız bulunuyor. Bütçemiz öngörümüzden çok daha az bir açıkla sonuçlanacak. İkinci olarak da vergi gelirleri beklediğimizden iyi. Üçüncü olarak da devlet harcamalarından tasarruf ediyoruz. Dördüncü politika ise vergi artışı ve zam olur. Ama sıranın buraya geleceğini sanmıyorum. Bu politikaları gerektiği kadar kullanırız. Önemli olan güçlü bir siyasi irade. Bu olduğu zaman karşınıza ne çıkarsa çıksın çözersiniz. Mali kural konusuna gelince. En azından benden çıkmaz. Cari açığın nereye doğru gideceği önemli. Bugünkü noktası kaygı verici değil. Yıl sonunda cari açığın milli gelire oranı yüzde 8 civarında olur.”
"9 YILDA 4-5 RAPORU YAYINLATMADIK"
CHP Milletvekili Faik Öztrak’ın, “Hükümet, IMF'nin Türkiye için hazırlanan raporunu yayınlatmadı” eleştirilerine ise Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, “2002 yılından bugüne kadar IMF'nin yaklaşık 4-5 raporunun yayınlanmasına izin vermedik. Fon, üyesi olduğumuz bir kuruluş, buradan çıkacak bir yayında bizim de görüşümüz soruluyor. Türkiye'yi tanımayan 2-3 kişinin objektif verilerden uzak bazı analizlerle Türkiye'nin imajı zedeleniyorsa buna izin veremeyiz. Veri ve datalara bir şey dediğimiz yok. Bütün dünyanın gıpta ile baktığı bir Türkiye'yi tanımadan yorum yaparsanız buna kimse izin veremez. Bu ilk engellenen rapor değil. Faik Bey seçim döneminde olduğu için bunu popülizm olsun diye yapıyor. Eğer sübjektif bir analizi yayınlayın dersek, bunu onaylamış oluruz. Biz bu sübjektif analiz bölümünü çıkarmaları kaydıyla raporu yayınlayacağımızı söyledik, ilave rakamlar verdik. İtiraz ettik” şeklinde cevap verdi.
"İSTANBUL’A 400 KM’LİK METRO İSTENDİ ‘OLMAZ’ DEDİK"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AK Parti'nin seçim beyannamesinde harcama artırıcı hiçbir vaadin yer almadığını kaydetti. Babacan, ilginç bir anekdotu da şöyle aktardı: “Bakanlardan seçim sonrası yapılacak önerileri aldık. İcracı bakanlıklardan birisi 'İstanbul'a 400 kilometre metro' yazmış. Hemen iPhone'dan baktım, Londra metrosunun uzunluğu 600 kilometre. İngiltere bu metroyu yaparken köle çalıştırmış, 150 yıl uğraşmış. Hemen Başbakanımıza durumu gösterdim ve üzeri çizildi. Seçime giderken harcama artırıcı hiçbir şey yok.”
"DESTEK VERİP PAZAR KAYBEDEN BANKALARIN YANINDA OLURUZ"
Babacan bankaların kredi genişlemesinin yüzde 25 ile sınırlanmasına yönelik olarak “Bu önlemlere bazı bankalar uyup bazıları uymaz ve birileri istikrarı korumak adına pazar kaybederse devlet olarak yanında oluruz. Çünkü bu adil olmaz. Bankacılık itibar mesleğidir. Hiçbiri devletle kavgalı duruma düşmek istemez. Kelle koltukta iş yapmak isteyen varsa kendisi bilir” dedi. BDDK Başkanı Tevfik Bilgin’in “Yine mi Göcek’te teknedesiniz diye banka müdürlerini fırçalıyorum” sözlerine yönelik ise Babacan “Bu sözler sanırım samimi arkadaşları içindir. Bankacıların da tatil yapmaya hakkı var. Bankalarla ilgili genel müdürler bana geldiği zaman BDDK’ya gönderiyorum. Bizde torpil yok. Mesela Vakıfbank Genel Müdürü olan arkadaşımız Süleyman Kalkan’ı, mülakatını yaparken tanıdım. ‘Bana iyi bir bankacı bulun’ dedim. Kalkan’ı önerdiler. Liyakatli gördüm, genel müdür oldu” diye konuştu.
"HÜSEYİN BEY’E DESTEK VERDİK"
Başbakan Yardımcısı Babacan, Ersin Özince'nin ayrılmasından sonra Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı’na seçilen Halk Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın'a destek verip vermediklerine yönelik bir soruyua ise “Hüseyin Bey adaylığını ilk açıklayan isimdi. İsmini açıkladıktan sonra destekleyeceğimizi söyledik. Elbette Hüseyin Bey'e destek verdik.” şeklinde yanıtladı.
"O ZAMAN SİYASET YAPSINLAR"
Bankalar Birliği’ndeki konuşması da sorulan Babacan şu yanıtı verdi: “Temsil ettikleri meslek birliğinin meselelerini savunmak başka, araya siyasi mesajlar sokmak başka. (Ersin Özince’yi kastederek) Bu arkadaşlar ya üyelerinin mesajlarını verecek, ya da bırakıp siyasete girecek. Yeni başkanın kamu bankasında genel müdür olması sıkıntı olmaz. Kurumlar asli görevlerini yapsın yeter.” ‘
"ESNAFIN İŞLERİ İYİ GİDİYOR"
Ali Babacan, seçime gidilen bir ülkede ilk kez esnafın yüzde 85'inin işlerinin iyi olduğunu söylediğine şahitlik ettiğini belirtti. Babacan, “Seçim çalışmaları için her gün yüzlerce esnafla görüşüyoruz. Onlarla konuşuyor, problemlerini dinliyoruz. Daha önce de birçok seçim gördük ama hiçbir seçimde esnafı bu kadar rahat görmedim” dedi.
Yavuz BARLAS-GAZETE HABERTÜRK-HT EKONOMİ
