Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para İtalya'yı kuş gribi izler gibi izliyor! - Makro Ekonomi Haberleri

        Milli bir oyun olmasa da tavla, Türkiye’de hem hoşça vakit geçirip hem de bir tanıdığınızla sohbet etmek için oynanan oyunların başında geliyor. HT Ekonomi olarak tavla sohbetleri üzerinden ekonomi dünyasının sakinleriyle yaz boyunca konuşacağız.

        İlk tavla maçımızı geçtiğimiz cumartesi Ankara’da Atatürk Orman Çiftliği’nde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ile yaptık. Bakanlık’ta iki toplantı arasında bize vakit ayıran Çağlayan ile bazen sohbete uzunca daldığımız için oyunlar uzadı. Bu nedenle maçı 2-2’de el sıkışarak bitirdik. “Aynı anda iki işi yapmayı seven biriyim. Tavlada hem konuşacağını konuşuyorsun hem de oynuyorsun. Siyasete girene kadar sıkça oynardım ama artık nadiren fırsatım oluyor. Zara yani kadere dayalı bir strateji oyunu. Siyaset de stratejiye dayalı olduğu için günlük olarak tavlaya gerek kalmadı” diyen Çağlayan’ın gündeminde İtalya vardı. Arap Baharı sırasında Libya ve Mısır için kurdukları özel izleme masalarının aynısını şimdi İtalya için kurduklarını anlatan Çağlayan, “Tabii Libya denince yanlış anlama olmasın. Ancak İtalya’yı yakından takip etmek zorundayız. Oradan ara malı getiren, hammadde getiren sektörlere özellikle dikkat ediyoruz. İtalya gibi özel izlemeye aldığımız başka ülkeler de var. Ancak onların adlarını açıklamak için daha erken” diye konuştu. 2009 Krizi’nin etkilerinin devam ettiğini ve Avrupa’daki durumun bulaşıcı hastalık gibi düşünülmesini söyleyen Çağlayan, “Nasıl Tarım Bakanlığı kuş gribi için başka ülkelere karşı tedbir aldıysa, biz de almak durumundayız“ dedi.

        MERKEZ’İ DAHA AZ KONUŞMAK İSTİYORUM

        Merkez Bankası’na yönelik eleştirileriyle tanınan Çağlayan, en son munzam karşılıkların artırılması nedeniyle cari açığa en büyük katkıyı yapan enerji sektörünün yurtiçinde yatırım yapmak için kredi maliyetinin arttığına dikkat çekti. “Bir gün Merkez’i eleştirmeyi bırakacak mısınız?” diye sorduğumuz Çağlayan, şu yanıtı verdi: “Ben de sürekli Merkez’i konuşmak istemiyorum. Ümit ediyorum ki bu dönem onlar hakkında daha az konuşurum. Merkez’in bir mevzuat değil mantalite değişikliğine ihtiyacı var. Bu yönde de bir değişimin başladığını görüyoruz. Şu anda iyi gidiyor. İşadamları da Para Politikası Kurulu’na temsilci vermek istiyorlar. Ancak bu ne getirir, ne götürür bilemem. İstekleri, düşünceleri ilgili yerlere anında yansıyor.

        CARİ AÇIK İÇİN YABANCI KATILIMLI ÇALIŞTAY YAPACAK

        2012’ye tamamen yeni bir teşvik sistemiyle girileceğini açıklamasından sonra herkesin ilk aklına gelenin vergi indirimi ve teşvik oranları olduğunu söylediğimiz Çağlayan, “Onları konuşmak için çok erken” yanıtı verdi. Eylül ayında cari açığın dış ticaret boyutu ve teşvik sistemini ele alacak çok geniş katılımlı bir çalıştay düzenleyeceklerini anlatan Çağlayan, “Dış ticaret açığı sorununu aşmış ülkeler var. O ülkelerden merkez bankası başkanları gibi uzmanları çağıracağız. Bizim özel sektörümüzle de hangi sektörü desteleyelim veya desteklemeyelim gibi konuları bile tartışacağız” dedi.

        15 ÜLKENİN TÜKETİCİ EĞİLİMİ TAKİBE ALINDI

        Çağlayan 15 ülke belirleyerek bunlardaki tüketici eğilimlerini yakından izlemeye başladıklarını söyledi. Tüketici eğilimi izleyen uluslararası kuruluşlarla temasa geçerek topladıkları verilerden kendilerinin işine yarayanları takibe başladıklarını belirten Çağlayan, “Sektör bazında talebin nasıl değiştiği ve bundan sonra nasıl değişeceği üçer aylık dönemler halinde izlenecek. Bilgiler ihracatçılarla da paylaşılacak” dedi. Tüketici profili izlenen ülkeler şunlar: Rusya, Çin, Hindistan, ABD, Almanya, İtalya, İspanya, İngiltere, Fransa, Japonya, Arjantin, Brezilya, Güney Afrika, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar.

        Koreli bakana ‘otur konuşalım’ diyecek

        Güney Kore’nin AB ile imzaladığı serbest ticaret anlaşmasına (STA) Gümrük Birliği gereği taraf olan Türkiye’nin bu ülkeye kendi ürünlerini uygun gümrük koşullarıyla satabilmesi için kendi STA’sını imzalaması gerekiyor. Mevcut durum Güney Kore’ye ciddi bir avantaj sağlıyor. Geçtiğimiz dönem de bu konuyu takip eden Çağlayan, bu dönem ne olursa olsun anlaşmanın imzalanacağını söylüyor. Çağlayan, “Yakında Güney Kore’ye gidiyorum. Güney Koreli bakana ‘otur da bir konuşalım’ diyeceğim. Daha önce sitem dolu bir görüşmemiz olmuştu. Bunu bitirmemiz lazım” diye konuştu. Bu dönem en önemli önceliklerinin ülkelerle ikili işbirliği olacağını vurgulayan Çağlayan, bölgesel işbirlikleri ve STA’lar için de çalışmaya devam edeceklerini bildirdi.

        SEÇKİN ÜREY- GAZETE HABERTURK- HT EKONOMİ

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ