Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Para enflasyon raporu - Makro Ekonomi Haberleri

        HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ

        Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı'dan bugün piyasaları rahatlatan çok önemli açıklamalar geldi. Yapılan kritik açıklamaların ardından dolar/TL kuru hızla geri çekilirken, borsadaki yükseliş hız kazandı. Sepet kur ise tekrar 2 lira seviyelerine geriledi.

        Bu iyimser havanın gün sonuna kadar devam etmesi hisse senetleri piyasasında alımları hızlandırırken, dövizin yüzde 1'in üzerinde gevşemesini sağladı. Son günlerdeki aşırı ısınma nedeniyle tansiyonu yükselen piyasa, böylece rahat bir nefes almış oldu.

        Saat 17:30'da kapanışını gerçekleştiren İMKB'de yüzde 2.20'lik bir artış kaydedildi (62.530). Dolar hızla geri çekilirken şu sıralar TL karşısında yüzde 1'in üzerinde değer kaybıyla 1.6740'tan işlem görüyor. Euro ise yaklaşık yüzde 1.5'lik kayıpla 2.40 liranın altına geldi.

        Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, bugün bankanın idare merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla ''Enflasyon Raporu''nu açıkladı. Başçı, 2011'in ikinci çeyreğinde dünyada büyümenin yavaşladığını, aşağı yönlü risklerin belirginleştiğini söyledi. Gelişmiş ve gelişen ülkelerde büyüme rakamlarının ayrışmaya devam ettiğini kaydeteden Başçı, yeni politika yaklaşımlarında önceliklerinin fiyat istikrarı olduğunu ama finansal istikrarı da gözettiklerini kaydetti.

        Enflasyon tahminlerini de aktaran Merkez Bankası Başkanı , 2012 sonu enflasyon tahminlerinin orta noktası yüzde 5.2 olmak üzere yüzde 3.5 ile yüzde 6.9 arasında olacağını söyledi.

        Erdem Başçı, tahminlerini üretirken petrol fiyatlarına ilişkin varsayımlarını 115 dolar olarak koruduklarını, 2011 yılı sonunda gıda enflasyonu varsayımını yüzde 7,5 düzeyinde tuttuklarını belirtti.

        Tahminlerini oluştururken, maliye politikasının bir miktar sıkılaştırılacağını varsaydıklarını ifade eden Başçı, kredi büyümesinin yıllık yüzde 25 düzeyine indiği, politika faizinin de yıl sonuna kadar sabit kaldığı bir çerçeveyi esas aldıklarını söyledi.

        Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, 2011'in ikinci çeyreğinde dünyada büyümenin yavaşladığını, aşağı yönlü risklerin belirginleştiğini, gelişmiş ve gelişen ülkelerde büyüme rakamlarının ayrışmaya devam ettiğini kaydetti.

        "SERT İNİŞ RİSKİ YOK"

        Son günlerde sıçka tartışılana 'ekonomide sert iniş olup olmayacağı' konusunu da değerlendiren Başçı, "Sert iniş riski görmüyoruz. Merkez Bankası olarak 'ani duruşa' hazırlık yapıyoruz" dedi.

        "TL DEĞERLİ DEĞİL"

        TL'deki değer kaybına da değinen Başçı, ''Türk Lirası aşırı değerli değil, hiç kimse aşırı değerli olduğunu iddia edemez. TL'nin cari açığa yapabileceği azami katkıyı da biz yaptığını düşünüyoruz'' dedi.

        Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, TL'nin daha fazla değer kaybetmesinin enflasyon üzerinde arzu edilmeyen katkıları olabileceğini bildirerek, ''TL'nin cari açığa yapabileceği azami katkıyı da biz yaptığını düşünüyoruz. Kurlarla ilgili taahhüt verildiğinde başımıza neler geldiğini gördük. Bugün için gerçekten şunu başardık. TL üzerinde ilave bir değerleme baskısı kesinlikle şu anda yok. Bizim benzediğimiz ülkelere göre TL, yüzde 20'nin üzerinde nisbeten daha az değerli durumda. TL değerli değil'' dedi.

        "TÜRKİYE'DE DURUM ÇOK İYİ"

        Türkiye'de gidişatın çok iyi olduğunu aktaran Başçı, "Aşırı ısınma riski görmemiştik. Şimdi de sert iniş riski görmüyoruz" dedi.

        Son günlerdeki döviz hareketlerini de değerlendiren Başçı, şunları aktardı:

        "Dövizde fazla pozisyondayız. Reel sektör şirketlerinde açık pozisyon riski yok. Hanehalkının pozisyon riski bulunmuyor. Döviz kuruyla ilgili dikkat ettiğimiz tek konu enflasyonda baskı oluşturmaması." Türkiye'nin döviz pozisyonuyla ilgili sıkıntısı olmadığını ifade eden Başçı, Türkiye'nin hiçbir şekilde dalgalanma korkusu olmadığını ifade etti.

        FAİZ ARTIŞ İHTİMALİ!

        Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, sorulara verdiği yanıtlarda, faiz artışında şu an ihtimalin 3 ay önceye göre azaldığını, ilave faiz artışı ihtiyacı görmediklerini ama faizi de bir araç olarak mutlaka bulundurmaları gerektiğini söyledi. Başçı, enflasyon tahmini yaparken de yıl sonuna kadar faiz artışı öngörmediklerini vurguladı.

        Erdem Başçı, bundan sonra alınacak tedbirlerin stok üzerinden, daha az maliyetli olacağını, bankacılık sektörüne ek maliyet getirmeyeceğini de söyledi.

        "TEĞET BİLE GEÇMEYECEK" AÇIKLAMASINA YORUMU...

        MB Başkanı, Başbakan'ın 'Teğet bile geçmeyecek' açıklamasını ise olumlu buldu.

        Erdem Başçı, bundan sonra alınacak tedbirlerin stok üzerinden, daha az maliyetli olacağını, bankacılık sektörüne ek maliyet getirmeyeceğini de söyledi.

        CARİ AÇIK BEKLENTİSİ

        Başçı, cari açığın Uluslararası Para Fonu (IMF) tahmininden daha düşük olmasını beklediklerini, yıl sonunda cari açığın gayri safi yurtiçi hasılaya (GSYH) oranının çift haneyi bulmayacağını söyledi.

        BDDK'NIN ALDIĞI TEDBİRLER

        Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) son dönemde aldığı tedbirlerle maliye politikasındaki sıkı duruşun da uyguladıkları politika bileşimini destekleyerek iç ve dış talebin dengelenmesine katkıda bulunduğunu dile getiren Başçı, şöyle devam etti:

        ''Uyguladığımız politikaların bir yansıması olarak, yılın ikinci çeyreğinde Türk lirasının değeri benzer grupta yer alan ülkelerden arzu edilen doğrultuda ayrışmaya devam etti. Bu durum, diğer kurumlarca alınan eşgüdümlü tedbirlerle birlikte, iç ve dış talebin dengelenmesine katkıda bulunmaktadır. Nitekim, yılın ikinci çeyreğine dair açıklanan öncü verilere baktığımızda reel olarak ithalattaki yükseliş eğiliminin durduğunu ihracatın ise artmaya devam ettiğini görüyoruz.

        Bankamızın ve BDDK'nın aldığı tedbirlerle yılın ikinci çeyreğinde kredi koşullarının sıkılaşmaya devam ettiğini gözlemledik. Her ne kadar kredilerin yıllık artış hızı henüz finansal istikrar açısından makul bulduğumuz oranlara inmiş olmasa da süregelen sıkılaştırmanın gecikmeli etkileriyle kredi kullanımının ivme kaybetmeye devam edeceğini tahmin ediyoruz. Yakın dönemde tüketici kredisi faizlerinde belirgin bir artış gözlemlemekteyiz. Bütün bu gelişmeler sonucu, uygulanan politikaların etkilerinin yılın ikinci yarısında giderek belirginleşeceğini tahmin ediyoruz.''

        ENFLASYON VE PARA POLİTİKASI GÖRÜNÜMÜ

        Yılın ikinci çeyreğinde enflasyonun dalgalı bir seyir izleyerek yüzde 6,24 düzeyine yükseldiğini, bu artışın büyük ölçüde ithalat fiyatlarının birikimli yansımaları, gıda fiyatlarındaki artışlar ve baz etkisi gibi unsurlara atfedilebileceğini belirten Başçı, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki aşırı oynaklığa bağlı olarak aylık frekansta enflasyonda beklentilerinin de üzerinde bir dalgalanma olduğunu, ancak Haziran ayı itibarıyla Nisan Enflasyon Raporu'nda öngördükleri düzeye oldukça yakın bir noktada olduklarını bildirdi. Başçı, diğer bir ifadeyle; tahminlerinin başlangıç noktasını güncellemelerini gerektirecek bir gelişme olmadığını bildirdi.

        TAHMİN ÇERÇEVESİ

        Tahminlerini oluştururken 2011 yılı ve sonrası için petrol fiyatlarına dair varsayımlarını varil 115 ABD Doları olarak koruduklarını, vadeli piyasalardaki emtia fiyatlarını referans alarak oluşturdukları ithalat fiyatları varsayımlarında da belirgin bir güncelleme yapmadıklarını bildiren Başçı, şunları kaydetti:

        ''Ayrıca, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki oynaklığa rağmen, çeyrek sonu itibarıyla gıda fiyatlarının öngördüğümüz değerlere çok yakın gerçekleşmesi nedeniyle, 2011 yıl sonu ve sonrası için gıda enflasyonu varsayımımızı yüzde 7,5 düzeyinde tuttuk. Maliye politikası tarafında ise önümüzdeki dönemde kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması yasası kapsamında elde edilen gelirin büyük bir bölümünün kamu borcunun azaltılmasında kullanılacağını, dolayısıyla maliye politikasının bir miktar sıkılaştırılacağını varsaydık. Faiz dışı harcamaların milli gelire oranının sınırlı ölçüde gerilediği, kamu borcunun milli gelire oranındaki düşüşün sürdüğü, risk priminde ise önemli bir değişim olmadığı bir çerçeveyi esas aldık.''

        Kredi büyümesinin, bir arada uygulanan birçok politikanın net etkisinin değerlendirilmesi açısından önemli bilgiler sunduğunu da belirten Başçı, kredilerin yıllık büyüme hızının 2011 yılı sonunda yüzde 25 düzeyine indiği, politika faizinin ise yıl sonuna kadar sabit tutulduğu varsayımıyla enflasyonun, yüzde 70 olasılıkla, 2011 yılı sonunda orta noktası yüzde 6,9 olmak üzere yüzde 5,9 ile yüzde 7,9 aralığında gerçekleşeceğini tahmin ettiklerini, yani yıl sonu enflasyon tahminlerinin orta noktasının değişmediğini bildirdi.

        MALİ DURUŞ

        Para politikası stratejilerini oluştururken maliye politikasına ilişkin gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceklerini vurgulayan Başçı, mevcut konjonktürde iç ve dış talep arasındaki ayrışmaya bağlı olarak artan cari açığın getirdiği risklerin sınırlanması bakımından mali disiplinin sürdürülmesinin önemini koruduğunu vurguladı.

        Başçı, gerek kamu alacaklarının yeniden yapılandırılması yasası kapsamında elde edilen kaynağın gerekse güçlü seyreden iç talebin sağladığı ek gelirlerin tasarruf edilmesinin, fiyat istikrarına ve finansal istikrara dair riskleri azaltacağı gibi mevcut politika bileşiminin etkinliğini de artıracağını söyledi.

        ''Bu çerçevede Rapor'da baz senaryoda yer alan enflasyon tahminlerini oluştururken ek bütçe gelirlerinin büyük oranda tasarruf edileceğini varsaydık'' diyen Başçı, şunları kaydetti:

        ''Mali duruşun söz konusu çerçeveden belirgin olarak sapması ve bu durumun orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz etkilemesi halinde para politikası duruşunu da güncellememiz söz konusu olabilir. Önümüzdeki dönemde fiyat istikrarının kalıcı olarak tesis edilmesine odaklanmaya ve finansal istikrarı gözetmeye devam edeceğiz. Bu süreçte Bankamız ve diğer kurumlarca finansal istikrara yönelik alınan önlemlerin enflasyon görünümü üzerindeki etkilerini de dikkatle değerlendireceğiz.

        Orta vadede mali disiplinin sürdürüleceğine dair taahhütlerin yerine getirilmesi ve yapısal reform sürecinin güçlendirilmesi, ülkemizin kredi riskindeki göreli iyileşmeye katkıda bulunarak makroekonomik istikrarı ve fiyat istikrarını destekleyecektir. Mali disiplinin devamı aynı zamanda para politikasının hareket alanını genişletecek ve faizlerin düşük düzeylerde kalıcı olmasını sağlayarak toplumsal refah artışına katkıda bulunacaktır. Bu çerçevede, Orta Vadeli Program'ın ve Avrupa Birliği müktesebatının gerektirdiği yapısal düzenlemelerin hayata geçirilmesi konusunda atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır.''

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ