Skoda'nın koca ayaklı Yeti'si insanı şaşırtıyor

Bu otomobilin hangi sınıfa ait olduğunu söylemek o kadar zor ki, arazi aracı deseniz değil, ticari araç değil, minivan değil ama sanırım Skoda Yeti’de hepsinden biraz var...

Yıllardır bilim insanları Yeti veya Kocaayak denilen bir hayvanın peşindeler.

Birkaç silik fotoğrafı olan bu dev yaratığın Sibirya’nın buzul bölgesinde yaşadığına inanılır.

Skoda, yeni çok amaçlı kullanım otomobiline Yeti adını vererek araca ilginç bir kişilik kazandırmış.

Gözüm artık Skoda’nın yeni tasarımına hayli alıştı. Hatta artık beğenmeye başladım bile diyebilirim.

Ancak Yeti konusuna gelince açıkçası biraz kafam karışık.

Dışarıdan baktığımda bu otomobili bir kombi veya panel vana benzetebilirim. Eskiden otomobillerin sınıflarını söylemek kolaydı.

Aynı kolaylık otomobil alırken de vardı. İstediğimiz otomobili günlerce hayal eder, bayiye gidince de bir güzel sıra beklerdik.

Ama şimdi birçok insan için otomobil almak amacıyla bayiye gidince hangi otomobilin kendine uygun olduğu, neyi seçeceği konusunda karar vermek bir azap olmuş durumda.

Artık o kadar çok ara model ve versiyon var ki bazen eski mutlu sıra beklediğimiz günleri özlemiyor değilim.

İşte Skoda’nın Yeti’si de akıl karıştıran otomobillerden.

Arkadan bakınca hafif ticari araca benziyor. Önden bakınca ise hafif bir arazi aracını andırıyor.

İçine binip kullanmaya başladığınızda geniş bir aile otomobiline dönüşüyor.

Yani durum sıradan bir otomobil müşterisi için hayli karışık.

Hele tüm bunlara arazi koşullarına çıktığınızda otomobilin bunu anlayıp elektronik sistemlerini off-road koşullarına uyarlaması da işin bir başka boyutu.

Peki bu şık görünümlü otomobili kullanmak nasıl bir duygu?

Öncelikle otomobilde 1.2 litre hacminde bir motor oluşu beni çok şaşırttı.

Üstelik DSG adı verilen ve Volkswagen’in başarılı otomatik şanzımanı ile donatılmış olması da cabası.

Bu kadar küçük bir motor, otomatik vitesle yürümez diyor insan ama gayet başarılı bir şehiriçi ve otoyol performansına sahip.

Ancak çoğu noktada motorun torku yetersiz kaldığı için turboya yüklenmek zorunda kalıyorsunuz ve bu da ister istemez yakıt tüketimini artırıyor.

Yol tutuş, ağırlık merkezi bu kadar yüksek bir otomobil için gayet iyi çizgilerde. Ancak yine de araç yanal rüzgârlardan ciddi etkileniyor.

Yakıt tüketimini düşürmek için bir süre kullanıp alışmak gerek.

Eğer orta yolu tutturabilirseniz tüketim neredeyse 1.4 litre dizel otomobillerle yarışacak düzeye gelebiliyor.

105 beygirlik 1.2 motoru ve otomatik şanzımanı ile 42.900 olan fiyatı onu özellikle sürüden ayrılıp farklı tasarımlı bir otomobil sahibi olmak.

ARTILAR

Kesinlikle çok çarpıcı ve başarılı tasarımı

Arka orta koltuğun bardaklık oluşu

1.2 litre motoru doğru kullanmayı becerebildiğinizde gelen ekonomi

Yüksek malzeme kalitesi

EKSİLER

Yakıt ekonomisine ulaşabilmek için motoru en doğru devirde kullanmayı öğrenme çabası

Ön konsolun Volkswagen otomobillerden çok uzaklaşamayışı.

Dizel versiyonun

fiyatının yüksekliği

MALZEME KALİTESİ GÜVENİ ARTTIRIYOR

Otomobilin yolcu kabininde ağır bir Volkswagen tasarım ağırlığı var. Bu da çok fazla ortak parça kullanılmasından kaynaklanıyor. Ama yüksek kaliteye sahip bu parçalar otomobile güvenilirlik duygusu veriyor. Dokunmatik ekranlı müzik sistemi çok başarılı. MP3 çalar bağlamaya imkân vermesi ayrıca iyi. İki renk koltuklar sportif

hissi artırıyor.

GAYET MODÜLER BİR ARAÇ

Yeti’nin en sevdiğim özelliklerinden biri arka orta koltuğun yatıp iki yolcu için bardaklık ve kol koyma yerine dönüşmesi. Dev bagaj, koltuklar yatırıldığında daha da büyüyor. Böylece 310 litreden 1665 litreye kadar değişik bagaj hacimlerine de sahip olabiliyorsunuz. Bu arada 17 inç jantların güzelliğini de atlamamak gerek.