Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Anasayfa Özel İçerikler Muharrem Sarıkaya Bir yılda 1100 eylem…

        ÇOK değil, pandemi salgınının hemen öncesiydi…

        Telefondaki ses buluşmak için gençlik yıllarımda çok iyi bildiğim bölgedeki bir kahvehaneyi tarif etti.

        Başkent’in merkezi sayılan Ankara Ulus’ta, eski Valiliğin hemen arkasındaki mahallede bulunan daha çok günlük işçilerin mekan tuttuğu, eski adıyla “hamallar kahvesiydi” randevu adresi.

        IŞİD militanı olduğundan, Suriye’den yeni döndüğünden, çok sayıda insan öldürdüğünden söz ediyordu.

        Kahvehanenin sahibini de uzun yıllardır tanıdığım için kabul ettim…

        Kalkıp gittim…

        Bir süre sonra kapıda çocuk diyeceğim yaşlarda, sıska, bir o kadar da çelimsiz, kısa boylu bir genç belirdi…

        Ankara Mamak’ta yaşam sürerken IŞİD saflarına nasıl katıldığını anlatmaya başladı.

        Suriye sınırını dağlardan nasıl aştıklarını, İdlib’e kadar hangi yollardan geçtiklerini detayları ile anlattı.

        Hatta beraberinde gidenlerin isimlerinden de söz etti…

        ÖLDÜRDÜĞÜ ADAM BAŞINA 500 DOLAR

        Silahlı olarak sahada bulunması halinde 500 Dolar aldığını, bir adam öldürmesi halinde bu rakamın ikiye katlandığını; komutan düzeyinde üst rütbede birini öldürmesi durumunda ise 2 bin 500 Dolara kadar çıktığından bahsetti…

        Paraların elden verildiğini, bazen de bir banka hesabı üzerinden gönderildiği durumların da olduğunu anlattı.

        Burada da kalmadı; Türkiye’ye döndüğünde iki apartman dairesi satın aldığını, otomobilini iyi bir marka ile yenilediğini de sözlerine ekledi...

        Tekrar gitmeye hazırlandığını belirtmekten de kaçınmadı…

        Bu aşamada IŞİD’e eleman temin etmek için Ankara’da kimlerin devrede olduğu konusunda da önemli bilgiler aktardı.

        Bu bilgilerin bazılarını o dönem bu köşeden aktardım…

        Çok geçmedi, kendisi dahil adını verdiği kişiler bir süre sonra aranan şahıslar haline geldi.

        Sonrasında da yakalanıp hapse atıldı…

        DOKUZ AYDA 1329 OPERASYON

        IŞİD-K eylemcilerinin geçen hafta Moskova’daki saldırılarının detaylarını okuyunca o gün Ankara’da o genç kişinin bana aktardıkları gözümün önünde canlandı.

        Yaşam biçimleri, ailelerinin yoksulluğu, kendisinin asgari ücretle çalışmakta olduğundan söz etmişti.

        Aynen Moskova eylemcileri gibi, onun da tek hedefi vardı, daha çok para kazanmak…

        Ankara’da bulunanlar güvenlik güçleri tarafından temizlenmeye çalışılsa da para IŞİD ile bağlarında en önemli araç oldu.

        Aradan geçen bu kadar zamana karşın da yok olmaları sağlanamadı.

        Bunun en iyi verisi de önceki gün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın gelenek haline getirdiği X’teki operasyonlara ilişkin açıklamasında duruyor.

        Aktardığına göre Haziran 2023 ile 25 Mart 2024 arasında 30 ilde düzenlenen 1329 operasyonda 2 bin 919 kişi yakalanmış.

        İçlerinden 692’si tutuklanırken, 532’si için adli kontrol uygulanmasına karar verilmiş; 152’si hakkındaki işlem de devam ediyormuş...

        Moskova’da 4 kişinin 137 kişiyi katlettiği anımsanırsa rakamın büyüklüğü anlaşılır…

        Unutulmasın ki Cuma günkü Moskova saldırısından iki ay önce de İran’da düzenlenen anma törenindeki saldırıları sonucu 100 kişinin ölümüne yol açtılar.

        Bu aşamada şunu da belirtmeliyim ki Türkiye’de güvenlik güçleri IŞİD’e karşı operasyonlarında oldukça başarılı…

        Son operasyonların Rusya medyasında ileri sürüldüğü gibi tamamının Moskova’dan gelen bilgiler kapsamında gerçekleştiği iddiası tartışılır.

        Güvenlik güçleri ardı sıra gerçekleştirdikleri operasyonlarla örgütün eylem yapabilme kapasitesini ciddi anlamda kırdı; diken üstünde kalınmasının önüne geçti.

        TERÖRÜN YENİ TOPRAKLARI

        Ne Rusya, ne Almanya ne de Türkiye’deki operasyonlar IŞİD’in bitmesine yetmeyecek.

        Çünkü yeşerebilmek için kendisi açısından mümbit topraklar olduğu sürece varlıklarını devam ettirecek...

        Nasıl ki Afganistan doğum ve büyüme yerleriydi; sonrasında Irak ve Suriye sahasında serpildi...

        Şu an yaşam alanı olarak kullandıkları Afrika’daki Sahel kuşağı ise yeni vatanı olarak görülüyor.

        Moritanya’dan başlayıp, Mali, Nijer, Çat’ı aşıp, Sudan’a kadar uzanan alanda yaşam sürüyor; devletlerin güçlü ordularıyla savaşıyor.

        Bu konuda Washington Post’ta dün yer alan haber dikkat çekiciydi…

        Haberde, düşünce kuruluşu Washington Yakın Doğu Politikası Enstitüsü (WINEP) tarafından geçen hafta başlatılan “terör izleme projesinin” ilk verileri aktarılmış…

        Buna göre son bir yıl içinde “IŞİD dünya çapında yaklaşık 5 bin kişinin ölümüne veya yaralanmasına yol açan 1100’den fazla saldırının sorumluluğunu üstlenmiş…”

        Mali’de geçen yıl iki vilayetin bir kısmını ele geçirdiğinde tam anlamıyla insan katliamı yapmış.

        Somali ve Mozambik’in Cabo Delgado bölgelerindeki kasabaları da ele geçirmiş…

        Bu aşamada ABD’de askeri birimlerin terör raporlarından alıntılar da aktarılmış…

        ORDU GÜÇLERİNİN PARÇASI OLDULAR

        Endişeleri IŞİD’in bu ülkelerin ordu güçlerinin parçası haline gelmeleri ve iyi donanımlara ulaşma olanağını yakalamış olmaları…

        Örgüt bugüne kadar Orta Asya ülkeleri, ağırlıklı olarak da Afganistan, Tacikistan, Özbekistan, Kırgızistan ve Çeçen coğrafyasından militan topladı.

        Moskova merkezinin üçüncü halkasında yer alan Krasnogorsk'taki Crocus Belediye Binası konser alanına saldırı düzenleyen 4 militanın Tacikistan doğumluydu…

        Yakın gelecekte Afrika doğumlulara da rastlanırsa şaşırmamalı…

        Son dönem diken üstünde bulunmalarına neden de istihbarat birimlerinden gelen Avrupa’da eylem yapmak istediklerine yönelik veriler...

        Bir süre önce Almanya IŞİD’in ülke içindeki önemli bir eylemini engellediğini bildirmişti…

        Crocus Belediye Binası saldırısı öncesinde de Rusya Federal Güvenlik Servisi, Moskova’nın güneybatısındaki Kaluga’da bulunan bir sinagoga saldırı planlayan IŞİD hücresinin çökertildiğini açıklamıştı.

        Bununla da kalmamış, Rus istihbarat servisi direktörü Alexander Bortnikov da IŞİD’in Horasan kolu olarak adlandırılan IŞİD-K’nın eleman sayısının 6 bin 500’ü geçtiğinden bahsetmişti…

        OLİMPİYAT KORKUSU

        IŞİD-K’nın geçmiş hedefleri arasında Katar’da 2 milyonu aşkın kişinin katılımı ile düzenlenen 2022 FİFA Dünya Kupası futbol turnuvası vardı.

        Bu eylemi yapacak hücre, daha harekete geçmeden çökertilmişti…

        IŞİD hücresine dönük verilerin çok özel çabalar sonucu elde edildiğinden ediliyordu…

        Şimdi ise üç ay sonrasına yönelik…

        Bütün ülkede güvenlik önlemlerinin arttığı belirtilen Fransa’da Temmuz ayında yapılacak olan Olimpiyatlar konusunda kaygılı bir temkinlilik var…

        BM’nin eski üst düzey terörle mücadele yetkilisi ve Aşırılıklarla Mücadele Projesi’nin kıdemli danışmanı Edmund Fitton-Brown’un, terör hedefi olma endişesini dile getirerek söylediği şu cümle de bunun yansıması:

        Paris Olimpiyatları konusunda endişeleniyorum; onlar birinci sınıf bir terörist hedefi olur...”

        Bir süre önce IŞİD saldırısını savuşturan Almanya ve İtalya da tedbirlerini arttırdı.

        Şurası açık, militanları yakalanmış olsa da IŞİD-K'nın, Moskova ve İran’daki eylem yapabilme başarısı, mevzi kazanmasına yol açtı.

        Afrika sahası da yaşam alanı yarattı.

        Bundan böyle bütün dünya IŞİD-K’nın yeni durumuna göre senaryolarını hazırlamak zorunda…

        En küçük ihmale yer olmadığına da meydanlar ve konser salonları tanık…

        Acısını çekmeyen ülke de neredeyse kalmadı…