İki yılda özel bankalar arasında ilk 10’a girdik
Odeabank Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, iki yıl önce 49'uncu sıradan girdikleri bankacılık liginde, aktif büyüklükte özel bankalar arasında 10.sıraya yükseldiklerini söyledi.
Lübnanlı Bank Audi’nin Türkiye birimi Odeabank’ın Genel Müdürü Hüseyin Özkaya, 2014 yıl sonu itibarıyla 25.6 milyar lira olan aktif büyüklükleri ile özel bankalar arasında 10’uncu sıraya yükseldiklerini söyledi. Bankanın 2014 yılı sonuçlarının değerlendirildiği basın toplantısında konuşan Özkaya: “2012 yılında temellerini attığımız Odeabank, yenilikçi bakış açısı ve dinamizmiyle sektöre yeni bir soluk kazandırdı. Eriştiğimiz finansal sonuçlar Odeabank’ın 49’uncu sıradan girdiği bankacılık liginde, özel bankalar arasında mevduat büyüklüğünde 8. aktif büyüklükte ise 10. sırayı almasını sağladı” dedi.
‘TAMAMEN ORGANİK BÜYÜMEK İSTİYORUZ’
Önümüzdeki dönem büyüme stratejilerinin tamamen organik büyüme olacağını söyleyen Özkaya, kârlı ve daha fazla müşteriye ulaşarak büyümek istediklerinin altını çizdi. Kuruluştan bu yana geçen 2.5 yıl içinde baz etkisiyle de çok hızlı büyüdüklerini belirten Özkaya, bundan sonraki dönemde bu hızlaolmasa da büyümeye devam edeceklerini kaydetti. Özkaya, bir soru üzerine, sermaye yeterlilik rasyolarının yüzde 13.7, takipteki kredi oranlarının da yüzde 1.5’in altında olduğunu belirtti.
‘100 ŞUBEYE ULAŞMAYI HEDEFLİYORUZ’
Bankanın 2014 sonu net kârının 347 bin lira olarak gerçekleştiğini kaydeden Özkaya, sıfırdan kurulmanın ardından çok kısa bir süre içinde kâra geçtiklerini ifade etti. Bu yıl ticari ve KOBİ alanında büyümelerini sürdüreceklerini kaydeden Özkaya, “İş planlarımız çerçevesinde sermayedarımızdan gerektiği zaman istediğimiz sermayeyi alacağımızı biliyoruz. Bu değişik zaman ve değişik formatta olabilir. Sermayedarımız gerektiği anda ve büyümemizi desteklemek amacıyla bugüne kadar yaptığı gibi bir günde sermaye getirebilir” diye konuştu. Özkaya, şu anda 48 şubesi bulunan Odeabank’ın orta vadede 100 şubeli bir banka olmasını planladıklarını da belirtti.
‘YABANCI YATIRIM ORANI DEĞİL KALICI GELMESİ ÖNEMLİ’
Özkaya, Citibank’ın Akbank’taki hisselerini devretmesinin, HSBC’nin Türkiye birimine 1-2 yıl süre tanıması ve RBS’in Türkiye faaliyetlerini sonlandırıyor olmasının sektöre etkisine ilişkin soru üzerine, “Yabancı uluslararası sermaye bir ülkeye gelir, birtakım hedefler peşinde olur şu veya bu şekilde başka stratejik konulardan dolayı çıkabilir. Çokuluslu şirketlerde bu çok normaldir. Bunların bazılarının doğruluğunu bilmiyoruz. Basında yer alan haberler bazıları. Doğruluğu hakkında bir karine yapmamak kaydıyla, bu bankaların sistem içindeki payı yüzde 5’i bulmuyor. Çok büyük bir değişiklik yaratmayacağını düşünüyorum” dedi. Özkaya, sektördeki yabancı payına dair bir soru üzerine ise “Önemli olan yabancı yatırımın oranı değil, yabancı yatırımların Türkiye’ye uzun dönemli ve kalıcı olarak gelmesi” dedi.
