3'lü mekanizma önerisi!

Enerji Bakanı Taner Yıldız, "Türkiye, Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından Irak'ın petrollerinin daha fazla akmasını sağlayacak bir yapı üzerinde çalışıyor. 1,5 milyon varillik günlük kapasite yıllık ciddi bir gelirin oluşması demek" dedi. TRT Haber'e konuşan Yıldız, Kuzey Irak petrolü ve ​Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başbakanı Neçirvan Barzani ile görüşmelere ilişkin de bilgi verdi. Sürecin çok dikkatle incelenmesi gerektiğinin altını çizen Yıldız, Bağdat ile Erbil arasında tartışmalı alanların bulunduğunu kaydeden Yıldız, bu konuda kendilerinin "3'lü mekanizma" önerdiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Neçirvan Barzani görüşmesinin çok verimli geçtiğini vurgulayan Yıldız, Bağdat'ın Erbil'e kamu bütçesi üzerinden aktaracakları petrolün mahsup edilmesinin ön planda olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Para yerine petrol gelirlerinden oluşan bir mekanizma kurulabilir mi? Biz Türkiye olarak bunun sistematiğini kurmak için bütün hazırlıklarımızı yapmıştık. Malum bizim Bağdat'la yaptığımız anlaşmalar, Erbil'le yaptığımız sözleşmeler var. Türkiye, Kerkük-Yumurtalık ham petrol boru hattından Irak'ın petrollerinin daha fazla akmasını sağlayacak bir yapı üzerinde çalışıyor. 1,5 milyon varillik günlük kapasite yıllık ciddi bir gelirin oluşması demek. Dün bu manada bütün bunların değerlendirmesi yapıldı. Kuzey Irak, petrol geliri veya bütçe gelirlerinden yeteri kadar pay alamadığı için mali olarak da zor bir dönemden geçiyor. Bağdat bunun mutlaka çözümünü bulacaktır. Çünkü Irak bir bütündür. O açıdan biz Bağdat ve Erbil arasında çalışma yapan komitenin mutlaka sonuca ulaşmasını temenni ediyoruz."

Yıldız, bütün petrol gelirlerinin yüzde 17'sini oluşturan 600-650 bin varillik kısmın anayasa gereği kuzeye aktarıldığına dikkati çekerek, "En son Bağdat'ın Erbil'e teklif ettiği rakam '400 bin varillik satışı siz yapın satış üzerinden o gelirleri siz alın biz size kamu bütçesinden artı bir pay aktarmayalım' şeklindeydi. Daha sonra bunun üzerinde farklı görüşmeler daha oldu. Önemli olan kendi içlerinde karar vermeleri. Anayasa yüzde 83'ünü Bağdat dağıtır, yüzde 17'si de Kuzey Irak'ta kalır diyor. Bunun gelirleri giderleri belli. Her ülke bütçe yapıyor" değerlendirmesinde bulundu. Söz konusu kaynağın adil paylaşılması gerektiğinin önemine işaret eden Yıldız, bu konuda yeterli bir anlaşma noktasının oluşmadığını ifade etti. Yıldız, Barzani'nin bu payları yeteri kadar aldığı takdirde herhangi bir sıkıntısı olmayacağını söylediğini de anımsatarak, istenilen noktaya henüz gelinemediğini söyledi.

SONUÇ NE OLUR?

Bakan Yıldız, Ceyhan'da depolanan petrol miktarının 1 milyon 350 bin varile yükseldiğini belirterek, "Önümüzdeki hafta içerisinde zannediyorum 1,5 milyon varili bulur. Oranın 2,5 milyon varil civarında bir depolama kapasitesi var. Yaklaşık 250-350 milyon dolarlık bir ciroyu oluşturuyor. 30 Nisan'da da Irak'ta seçimler var. İç dengeleri malum. Bu durumla seçime gidecekler. Oranın 30 Nisan'dan önce stabil hale gelmesini istediğimi, bunu temenni ettiğimi belirtmek isterim" diye konuştu.

Söz konusu bölgede günlük 2,7 milyon varil civarında üretim kapasitesi olduğunu dile getiren Yıldız, bunun da yıllık 100 milyar dolarlık bir ciro anlamına geldiğini ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Üretimi 3 katına çıkarıyor olmamız halinde Irak 300 milyar dolarlık bir gelire sahip olacak ki 3 yılda 1 trilyon dolar gibi önemli bir paraya hükmedecek olan bir yapıdan, hükumetten bahsediyoruz. O yüzden 30 Nisan öncesinde kendi içlerinde anlaşmalarını ümit ediyorum. Bu rakam adım adım artan bir rakam. Normalde 400 bin variller civarında akacak Kuzey Irak petrollerinin 1,5 milyon varillere ulaşacak olan Kerkük-Yumurtalık hattının kapasitesinin oluşması demek, Türkiye'nin bölgeye koyacağı katkı demek. Varlığın paylaşılması lazım. O açıdan Bağdat-Erbil, Erbil-Ankara, Ankara-Bağdat arasındaki görüşmelerde mutlaka iyi bir sonuç çıkması gerektiği kanaatindeyim."

Yıldız, Kerkük-Yumurtalık'tan gelen petrollerin Avrupa ve dünya pazarlarına gitme ihtimali olduğuna işaret ederek, en önemli amaçlarının Türkiye'nin kendi petrolüne ulaşması olduğunu söyledi. Türkiye'nin 750-800 bin varil civarında kendi petrolünü üretmesi gerektiğini kaydeden Yıldız, "Farklı bölgelerde bu aramaları yapmamız kendi kaynaklarımıza ulaşmamız lazım. Petrol ve doğalgazda sahip olmamız gereken bloklar olduğunu söylememiz lazım" dedi.