'Türkiye'yi bir şirket olarak düşünürsek...'
Maliye Bakanı Şimşek: Şahsen ben yatırım yaparım
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yerel seçim sonuçlarının iktidarın risk içinde olmadığını gösterdiğini, Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin esnek geçeceğini söyledi.
Uluslararası Yatırım Zirvesi'nin açılışında bir konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, siyasi istikrar olmadan reformlardan bahsedemeyeceklerini belirterek, "Siyasi istikrarın tek başına yeterli olamadığını söyleyebiliriz" dedi ve ekledi: "Eğer reformları beraberinde getiriyorsa bu da ilerlemeyi beraberinde getirir. Son 10 yılda gördüğümüz bu. Bir seçim geçirdik, bu yereldi ancak bir tür referandumdu bu. Birincisi siyasi istikrarın riskle karşı karşıya olup olmadığının göstergesiydi. İstikrar risk altında değil. Tüm bu yolsuzluk iddiaları siyasi olarak oluşturulmuş iddialardı. Sandıktan çıkan ikinci şeyde bu. Cumhurbaşkanlığı seçimleri oldukça esnek geçecek. Yerel seçimlere bakarak Cumhurbaşkanlığı seçimin ilk turda gerçekleşebileceğini söyleyebiliriz."
"İŞ YAPMAYA ENGEL DEĞİL"
Türkiye'nin orta ve uzun vadeli potansiyeli ve temellerinin güçlü olduğunu ve orta vadeli büyümenin sürmesi gerektiğini vurgulayan Şimşek, enflasyondaki artışın farkında olduklarına dikkat çekerek, "Biz hükümetimiz döneminde enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdük. Tek haneli enflasyon Türkiye'de iş yapmaya engel değil. Bizler enflasyon oranının düşük tutmada hevesliyiz. Amacımız yüzde 5" diye konuştu.
CARİ İŞLEMLER AÇIĞI
Yapısal sorunlardan bağımsız olan bir ekonominin dünyada var olmadığını dile getiren Şimşek, Türkiye'nin yükselen bir ekonomi olduğuna dikkat çekerek, "Türkiyenin cari açığı var. Komşularımızın sadece petrol ihraç etmeleri değil sermaye ihracat etmesi gerekiyor. Türkiye sadece doğal kaynakların bahşedildiği bir ülke değil. Bizim insan sermayemizde bulunuyor. Eğer Türkiye'de cari işlem açığına bakarsanız bunun oldukça büyük olduğunu görürsünüz. Ekonominin kırılganlığının temel kaynağı bu. Bu ülke için taleple alakalı olsa bile geçici faktörlere de bakmamız gerekiyor. Euro bölgesi krizi, Türkiye'nin ekonomisinin geri çeken bir etken oldu" diye konuştu.
Son 15 yıl içinde emtia fiyatlarının çok hızlı arttığını gördüklerini belirten Şimşek, bunun arkasındaki nedenin büyüyen ekonomiler ve Çin'in büyümesindeki yavaşlama olduğuna dikkat çekerek, "Gelişmiş ekonomiler daha düşük bir oranla büyüyor. Burada yüksek enerji fiyatlarında büyüyen ekonomilerin yararlandığını görüyoruz" dedi.
"RİSKLER DÜŞECEK"
"Türkiye Ak Parti iktidarından önce neredeyse iflasın eşiğindeydi, bizler çok bariz şekilde bu stresli dönemden bugünlere taşıdık. Vergi gelirlerinin yüzde 85 nin kamu harcamalarına yatırıyoruz" diyen Şimşek, siyasi istikrarın kalıcı olduğunu görünce Türk lirasının değer kazanmasının şaşırtıcı olamadığını belirten Şimşek, "Siyasi istikrar kalıcı, genel görünüm iyiye gidiyor, cari açık daralıyor, riskler düşecek" dedi.
"BEN TÜRKİYE'YE YATIRIM YAPARIM"
Sözlerini, "2015 seçimlerinden sonra kapsamlı bir iş gücü reformu yapacağız" diye sürdüren Şimşek, reformların gündemlerinde oldukça geniş yer tuttuğunu söyledi. Şimşek kayıt dışı ekonomi hakkında da bilgi vererek, "Bir çok ekonomi kayıt dışılıktan önemli ölçüde etkileniyor. Şu anda ülkemizde yüzde 37'lere kadar geriledi. Bunu yüzde 25'e kadar geriletmeyi planlıyoruz" dedi.
Şimşek, Türkiye'nin parasal durumunun çok güçlü olduğunu belirterek, "Türkiye'yi bir şirket olarak düşünürsek AK Parti iktidarından önce iflasın eşiğindeydi" dedi. Şimşek, "İstanbul Uluslararası Yatırım Zirvesi"nin açılışında, AB'nin resesyondan çıktığını, Türkiye'nin daha sıkı bir para politikasının bulunduğunu ve birçok göstergenin Türkiye'nin cari işlemler açığının büyük bir ihtimalle daralacağını gösterdiğini belirtti.
Kurumsal şirketlerin son 10 yılda çok fazla yatırım yaptığını ifade eden Bakan Şimşek, "Türkiye'nin kamu sektörüne bakarsanız net bir kredi sağlayıcısıdır. Türk hükümeti uluslararası topluluk açısından hiçbir borca sahip değil. Aslında dünyanın geri kalan kısmından daha iyi bir konumda. Bankacılık sektörünün de oldukça sağlıklı bir durumda olduğunu söyleyebiliriz. Parasal durumumuz çok güçlü. Türk ekonomisine bir şok olsa parasal açıdan manevra alanımız var" diye konuştu.
Şimşek, 10 yıl önce Türk hükümetinin faiz ödemelerinin neredeyse vergi gelirlerinin yüzde 86'sına denk geldiğini anlatarak, "Türkiye'yi bir şirket olarak düşünürsek AK Parti iktidarından önce iflasın eşiğindeydi. Türkiye'yi bu stresli dönemden çok farklı bir tabloya taşıdık. Bugün faiz ödemeleri vergi gelirlerinin sadece yüzde 15'ini oluşturuyor. Vergi gelirlerinin yüzde 85'ini kamu sektörüne ve yatırımlarına harcıyoruz. Başarı burada yatıyor" dedi. Şimşek zirve katılımcılarına, "Şahsen ben Türkiye'ye yatırım yaparım" dedi.
İYİYE GİDİŞ BAŞLADI
Şimşek, seçimlerle birlikte siyasi istikrarın kalıcı olduğu görülünce TL'nin yeniden güç kazanmasının şaşırtıcı olmadığını belirterek, Türkiye'deki bankaların son derece sağlam ve varlık oranlarının güçlü olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Dünya Bankası'nın yaptığı bir araştırma vardı. Hangi göstergeye bakarsanız bakın, Türkiye'deki bankacılık sektörü birçok bankacılık sektöründen daha kuvvetlidir. Ciddi darbelere dayanma gücüne sahip. Siyasi istikrar kalıcı, Türk ekonomisi için genel görünüm iyiye gidiyor, temel göstergeler kuvvetli, cari hesap açığı daralıyor, riskler düşecek. Dünya Bankası'na göre 10 yılda petrol fiyatları yüzde 20-30 düşüş gösterecek. Türkiye'nin hikayesi oldukça çekici bir hikayeye dönüşecek. Önümüzdeki 10 yıl içerisinde Türkiye'deki enerji harmanının da sağlıklı hale geleceğini görüyoruz. Bunun da Türkiye'nin dışa bağlılığını azaltacağını görüyoruz. Ortak girişimler için muazzam fırsatlar var. Bizler sizi hem yenilenebilir enerjiye hem de santrallere davet ediyoruz. Sadece yenilenebilir enerji kaynakları ile sürdürülebilir bir sistem kurmak mümkün değil"
Sermaye piyasalarını derinleştirmek istediklerini belirten Şimşek, sermaye piyasalarının uzun vadede değer oluşturmanın kilidi olduğunu söyledi.Şimşek, hükümetlerinin girişimcilere destek olmak için önemli adımlar attığını, tedbirler aldığını ifade ederek, "Türk şirketlerine daha fazla destek olmak istiyoruz. Borsa İstanbul 80 finans merkezi içinde 47. sıradadır. '47 ne ki?' diyebilirsiniz ama birkaç yıl önce İstanbul 72. sıradaydı. Demek ki ilk 15 içerisine de 10 yıl içinde gireceğiz" dedi.
Şimşek, bütçenin 5'te 1'ini eğitime harcadıklarını ve vergi gelirlerinin 4'te 1'inin eğitime harcandığını belirterek, "Ben çok iyimserim. Çünkü bu alanda mevcut yatırımlara devam edersek 30-50 sene içinde Türkiye 2. ya da 3. büyük Avrupa ekonomisi olacak" dedi.
