Yabancı hücumu!

Yabancı yatırımcıların Borsa İstanbul'a olan ilgisi hız kesmiyor. Yabancı yatırımcıların borsadaki hisse senedi portföyü 64 milyar dolarla 8 ayın zirvesine çıktı. Böylece son 4 ayda yabancılar, 17 Aralık nedeniyle sattıklarından 3 kat daha fazla alım yaptı.

Yerel seçimlerin siyasi istikrar algısını desteklemesi, ABD Merkez Bankası'nın faiz artırımı için acele etmeyeceği beklentisi, Avrupa Merkez Bankası'nın son aldığı parasal genişleme kararı ve Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın faiz indirimine gideceği inancı, Borsa İstanbul'u yabancının gözbebeği haline getirdi. Yabancıların hisse senedi portföyü yaklaşık 64 milyar dolarla 25 Ekim 2013'ten bu yana en yüksek seviyeye çıktı. 30 Ocak'ta 44.8 milyar dolara gerileyen yabancı portföyü, o tarihten bu yana, endeksteki yükseliş ve alımların hızlanmasıyla yaklaşık 20 milyar dolar yükseldi. Tahvil-bono portföyü de dikkate alındığında yabancının Türkiye'deki toplam varlığı 116 milyar dolara ulaştı.

2 MİLYAR DOLARLIK ALIM

Yabancı yatırımcılar, 27 Aralık darbe girişiminin yarattığı tedirginlikle sattıkları hisselerin, neredeyse üç katı kadarını geri aldı. Aralık ve ocak aylarında borsada 658.4 milyon dolarlık satış yapan yabancılar, şubat, mart, nisan ve mayıs aylarında ise toplam 2 milyar 32 milyon dolarlık net alım gerçekleştirdi. Yabancı yatırımcılar mayısta da 705.6 milyon dolarla son 23 ayın en yüksek alımını gerçekleştirdi.

EN FAZLA ALIM HALKBANK'TA

Halkbank, son dört ayda yabancı yatırımcıların ilgi odağı oldu. Yabancıların bu dönemde en fazla net alım yaptığı hisse senedi 313.2 milyon dolarla Halkbank oldu. Halkbank'ı 312.2 milyon dolarla İş Bankası, 297 milyon dolarla Garanti Bankası, 203 milyon dolarla Akbank izledi. 25 Ekim 2013-3 Mart 2014 arasında yüzde 23 düşerek 61 bin 189 puana gerileyen endeks, o tarihten bu yana ise yüzde 29 yükseldi.

PARA GİRİŞİ SÜRÜYOR

Gelişmekte olan ülke fonlarına, 4-11 Haziran haftasında 3 milyar dolar giriş oldu. Para girişi bir önceki haftaya göre 10 kat arttı. Irak ile ilgili jeopolitik risklerin bitmesi halinde, Avrupa Merkez Bankası yeni politikasının da etkisiyle, gelişmekte olan ülkelere ilginin devam etmesi bekleniyor.