Cinnet koyu!

Göltürkbükü Cennet Koyu’nda Bodrum’un gelmiş geçmiş en büyük ‘turizm’ yatırımı yapılıyor. Astaş Holding, 600 milyon euroluk dev projeyi Bodrum’un incisine, ‘cennet’in ortasına yapıyor. Arazinin tamamı özel mülk. Kültür ve Turizm Bakanlığı ’ndan onayı bulunan proje ilgili tüm kurumlardan izin almış. Radikal'in haberine göre turizm adı altında yüzlerce villa ve rezidans satışa çıktı. Dünyaca ünlü otel zinciri Mandarin Oriental 102 odalı bir otel yapacak. 3. derece arkeolojik SİT statüsünde bulunan 600 dönümlük arazide 10 bin zeytin ağacı bulunuyor. Zeytinlerin büyük kısmı söküldü. Çevreciler, meslek odaları, bölge halkı ‘cennet’in betonlaşmasından rahatsız olsa da yerel bürokratlar ‘dev yatırım’dan memnun.

Cennet Koyu, Göltürkbükü’nde tüm Bodrumluların parmakla gösterdiği özel bir mekân. Sakinliği ve bakir kalmışlığıyla ünlü. Şimdi bu koya bakan yamaçlarda The Residences Mandarin Oriental’e ait onlarca villa yükseliyor. Arazinin Cennet Koyu’na bakan tarafı 2. derece doğal SİT alanı. 600 dönümlük arazide 3. derece arkeolojik SİT alanı da bulunuyor. Bodrum Sualtı Arkeoloji Müdürlüğü’nün verdiği bilgilere göre, 3. derece SİT alanı olan alanda Roma dönemine ait kaya mezarları da yer alıyor. Bu alanlarda yapılaşma ancak koruma kurullarının izniyle oluyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı projeyi onayladı.

VİLLALAR 2014'TE TESLİM

2011’de yapımına başlanan inşaatların kabası bitmiş durumda. 2014’te proje tamamlanacak. Turizme tahsisli bu alanda, 98 villa ve 112 rezidans satılacak. Alana 102 odalı bir de otel yapılacak. İnşaata giden Saplı Koy’dan Cennet Koyu’na kadar uzanan yol toz duman içinde. Kamyonların biri gidiyor biri geliyor. Doğa artık yeşil renkte değil, sarı ile kahverengi arasında bir toz renginde. Bir zamanlar burada yükselen zeytin ağaçlarının yerlerinde yeller esiyor. İnşaat alanı dev bir şantiyeyi andırıyor. Her köşe başında iş makineleri, işçiler harıl harıl çalışıyor. Bodrum’un bu yeni yerleşim yerinde değeri 4 milyon euroyu bulan rezidans ve villalar sahiplerini bekliyor.

KAYMAKAM: ZATEN TAŞLIKTI

Bodrum Kaymakamı Mehmet Gödekmerdan, bakanlık tarafından belgeli bir tesis olduğunu belirttiği otel ve villa yatırımına olumlu bakıyor: “Turizm Bakanlığı denetiminde, yerel olarak da Göltürkbükü Belediyesi tarafından belgeli. Son haline uzaktan gidip baktım. Bölgedeki en büyük yatırım. Bodrum büyüyor. Yatırımlar geliyor. Büyük markalar geliyor. Mandarin onlardan biri. Yatırımcılara cazip gelen bir kent. Yatırımın gelmesi bizim için yadırganacak, kötü bir şey değil. Bunlar yapılırken doğaya zarar vermemesi önemli. Bir milyon bitki / ağaç diktiler, daha da dikecekler. Orası normalde taşlık, kayalık bir yerdi, bittiğinde cennet gibi olacak. İtalya’dan özel olarak çok büyük ağaçlar getirildi. Bir yandan inşaat devam ederken, diğer yandan yeşillendirme devam ediyor. Bodrum’un iki katlı olan siluetini bozmadan devam eden bir inşaat. Bodrum’da yüksek katlı yapılara izin verilmiyor” dedi.

Göltürkbükü Belediye Başkanı Mehmet Özcan, zeytin ağaçlarının dikilecek vaziyette depolarda beklediğini belirterek şunları söylüyor:

“Zeytin ağaçlarını boş olan yerlere dikecekler. Orası şahıs arazisi. Bir şey yapılamaz. Burası açısından da bu yatırım iyi. Yeni yatırımlar da olacak. Bizden görüş aldılar. Tüm izinlerini Kültür ve Turizm Bakanlığı verdi. Yatırımcıya buraya yapamazsınız deme şansımız yok.”

ÇEVRECİLER: İZİNLER NEYE GÖRE VERİLMİŞ?

Bodrum’da çevreciler kaygılı ancak inşaatın tüm izinleri olduğu için hukuki anlamda yapabilecekleri fazla bir şey yok. Bodrum’da birçok sivil toplum inisiyatifinin buluşma noktası olan Mavi Yol Girişimi’nden Filiz Dizdar, inşaatla ilgili itiraz noktalarını şöyle sıralıyor:

“Turizm kılıfı adı altında lüks konutlar yapılıp satılıyor. Amaç turizm ise turizm yapsınlar. Konut değil. Planlarında bir usulsüzlük yok. Tüm kurumların izni var. Bu izinler nasıl ve neye göre verilmiş? Yazık değil mi Cennet Koyu’na?”

Göltürkbükü Çevre ve Koruma Derneği’nden Süleyman Tokat, Cennet Koyu’ndaki ormanın 1987’de yandığını belirterek şunları söylüyor: “Daha sonra o araziyi turizme açtılar. Biz evlerimize tadilat bile yapamıyoruz. Koruma statüsünden dolayı. Ancak onlar yapıyor. Biz çivi çakamıyoruz, imar yok, izin yok...”

BAKANLIK PLANLARA UYGUNLUĞU İNCELİYOR

Kültür ve Turizm Bakanlığı , inşaatla ilgili şu açıklamayı yaptı:

“Alan ‘Muğla Bodrum Türkbükü Doğusu Turizm Merkezi Tevsii’ sınırları içinde kalmakta olup, AGT Gayrimenkul Yatırım ve Turizm A.Ş.’nin özel mülkiyetindeki bir alandır. Bu özel mülkiyetin de içinde olduğu turizm merkezine ilişkin ‘Çevre Düzeni Planı’ 14 Nisan 2012’de bakanlığımızca onaylandı. Onaylı çevre düzeni planına göre hazırlanan Nâzım ve Uygulama İmar Planları alanın doğal ve arkeolojik nitelikli SİT alanlarını barındırması nedeniyle ‘Koruma Amaçlı Nâzım ve Uygulama İmar Planı’ olarak hazırlanmış, Bakanlığımızca 14 Nisan 2011’de onaylanmıştır. Muğla Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nca vaziyet planlarına uygun görüş 22 Haziran 2011’de verildi. Yapılanma koşulları, maksimum inşaat alan katsayısı yüzde 30, bina yüksekliği 7.5 m (2 kat) olarak belirlendi. İnşaatın planlara uygun olup olmadığı konusunda bakanlığımızca inceleme başlatılmış olup sürmektedir.”

2. VE 3. DERECE SİT ALANI İÇİNDE

2. derece doğal SİT alanı: Doğal yapının korunması ve geliştirilmesi yanında kamu yararı göz önüne alınarak kullanıma açılabilecek alanlar.

3. derece arkeolojik SİT alanı: Koruma - kullanma kararları doğrultusunda yeni düzenlemelere izin verilebilecek arkeolojik alanlar.

ASTAŞ HOLDİNG YKB VEDAT AŞÇI'DAN CENNET KOYU'NA İLİŞKİN AÇIKLAMA

Astaş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Aşçı'nın açıklaması;

Ülkemizin turizm alanındaki gelişimi ve Türkiye’nin tanıtımı adına büyük başarı olarak değerlendirdiğim Bodrum Cennet Koyu’ndaki 600 dönümlük arazi üzerine inşa ettiğimiz projemiz Türkiye turizminin ve bölgenin kalkınması açısından çok önemli bir değerdir.

Astaş Holding olarak bu projeye 600 milyon Euro’luk yatırım yapmayı planlamaktayız. Bu projeyle sadece bölgenin değeri artmakla kalmayacak, ayrıca Bodrum Yarımadası ve Türkiye’ye nitelikli turistle tanışacaktır. Yatırım, bölgeye yeni ve yabancı yatırımları getirme potansiyeliyle de büyük önem ve örnek arz etmektedir.

Sizin de belirttiğiniz gibi; hayata geçirmekte olduğumuz projenin tüm izinleri alınmış olup, uygulamamız ise tüm yasal izinler çerçevesinde ilerlemektedir. Bu çalışmalarımız ilgili kurumlar tarafından sürekli prosedür gereği denetlenmektedir.

Arazi üzerindeki 10 bin zeytin ağacının %90’ı korumuş ve geri kalanını koruma ve bakım altına almış bulunuyoruz. İnşaat bitiminde gerçekleştireceğimiz peyzaj çalışması esnasında bu ağaçları tekrar dikmenin yanısıra 600 dönümlük araziye ilave olarak 1 milyon bitki, 10 bin büyük ağaç, 100 bin küçük ağaç daha dikiyor olacağız. Bu arada son 2 ayda 150 bin ağaç ve bitki diktik. Her gün binlerce yeni bitki ve ağaç dikiyoruz. Dolayısıyla proje bittiğinde arazi eskisinden 50 kat daha yeşil olacak.

Projedeki her bir detayı büyük bir titizlikle inceliyoruz. Çevreye gösterdiğimiz hassasiyet en çok önem verdiğimiz konulardan biri. Deniz Temiz TURMEPA Derneği ile bu bağlamda işbirliği yapıyoruz. TURMEPA bize çevre danışmanlığı yapıyor.

“Enerji ve Çevre Dostu Tasarım” kriterlerine uygun olarak; arazi sularının etkin kullanılması, deniz suyu ve atık suların arıtılması, su kullanımının azaltılması, yağmur sularının yönetimi, kaynakların yeniden kullanımı, geri dönüşümlü malzemelerin kullanılması, inşaat ve atık yönetimi, yerel ve bölgeye ait malzemenin kullanımı, kendilerini çabuk yenileyen malzemelerin kullanımı, yapılarda atıkları minimum olacak malzemenin kullanımı, su ve ısı yalıtımı ile enerji tasarrufu sağlanması, elektrik tasarrufu sağlanması, damlama bahçe sulama sistemleri ve toplanan suların tekrar kullanılması ve yapılarda doğal ventilasyon üzerinde hassasiyetle durulan önem verdiğimiz konulardır.

Ayrıca orman alanından ağaç dikmek ve bakımını yapmak üzere tahsis edilen 160 dönümlük alana sürekli ağaç dikiyoruz. Dünyanın en önemli yeşil projesini hayata geçirmek üzere LEED sertifikası alabilmek için danışmanlık alıyoruz. Arazide pis suları biyolojik arıtma ile arıtarak bitkilerin sulamasında kullanacağız. Tüm araziye 10 milyon dolarlık bitki ve ağaç sulama alt yapısı sistemi kurduk. Proje içerisinde sadece elektrikli golf araçları kullanılacağı gibi projenin elektriği rüzgar enerjisi ile tedarik edilecek. Ortak alanların sıcak suları güneş enerjisi ile sağlanarak tam anlamıyla doğaya ve çevreye duyarlı tüm diğer benzer projelere örnek oluşturacak bu yatırımı 2013 yılında hayata geçireceğiz.

Bizim projeyi hayata geçirmedeki başlıca kriterimiz rezidans ve otel müşterilerine “Cennet’in içinde bir cennet” yaşatmaktır. Bölgeye, Türkiye’ye Avrupa’ya örnek olacak yeşil bir proje hayata geçireceğiz. Bunun kanıtı olarak son iki ayda diktiğimiz 150 bin ağaç ve bitkiyi, İtalya’nın Sicilya bölgesinden getirdiğimiz 100 tırlık 7 bin ağacı stoğumuza getirdik ve her gün binlerce ağaç ve bitki dikiyoruz.