Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji İnternet 'Helal İnternet'le aynı uygulama - Teknoloji Haberleri

        HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ

        SELİN KUNT

        skunt@haberturk.com

        İnternet Kurulu'nun geçen hafta yayınladığı raporun (Raporla ilgili yazı için tıklayınız) ardından Alternatif Bilişim Derneği de bir değerlendirme yayınladı. Değerlendirmede İnternet Kururlu'na çeşitli eleştiriler yöneltildi. Yazılı açıklamada şöyle denildi “BTK Kurul Kararı ile 22 Ağustos'ta yürürlüğe girecek, devlet eliyle merkezi filtreleme sistemi hakkında İnternet Kurulu (İK) değerlendirme ve öneriler paketi yayınladı.

        Maalesef rapor, kamuoyunun beklentilerinin çok uzağında olmasının yanı sıra yanıltıcı bilgilerle dolu. Kamuoyu öncelikle şunu bilmelidir ki, derneğimizin ve ilgili birçok STK'nın katılımıyla gerçekleşen İK toplantısında ortaya konulan hemen tüm fikirler göz ardı edilmiştir. Hepimizin ortak fikri devlet eliyle merkezi filtrenin kesinlikle kabul edilemeyeceği, yapılan düzenlemenin her açıdan problemli olduğu ve derhal geri çekilmesi gerektiğiydi. Fakat İK'nın önerisi düzenlemenin yeniden yazılması ve merkezi filtreleme sisteminin devam etmesi yönündedir. Bu kabul edilemezdir.”

        Konuyla ilgili detaylı bilgi almak üzere dernek üyelerinden ve değerlendirmeyi hazırlayan kişilerden Bilgi Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Özgür Uçkan'la görüştüm.

        - İnternet Kurulu'nun raporu ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?

        - Alternatif Bilişim Derneği'nin konuyla ilgili açıklamasına bir üyesi olarak zaten benim de katkım oldu. O değerlendirmedeki tüm görüşlere katılıyorum. İnternet Kurulu'nun raporunun ilk bölümü diğer site örnekleri ile ilgili, ülkelerle ilgili çok ciddi maddi hatalarla dolu basın duyurusunda da biz bunları tek tek belirttik.

        - Bunu yetkililer daha önce de dile getiriyordu hatta bu konuda Bilişim Hukuku uzmanı Doç. Dr. Yaman Akdeniz’le de görüştüğüm bir yazı yazmıştım. (İlgili yazı için tıklayınız).

        Başka yererde de bu tarz bir örneklemenin doğru olmadığı ile ilgili haberler yapılmıştı. Yine de bu şekilde bir örnek verilmesi şaşırtıcı.

        - Yani açıkçası ben bunu çok da iyi niyetli görmüyorum, bana biraz dezenformasyon çalışması gibi geliyor. Kaynak olarak gösterdikleri OECD raporunda çok açık bir biçimde "Filtre" ile "Erişim engelleme"yi birbirlerine karıştırmışlar. Yani şimdi herhangi bir içerikten bahsetmiyoruz, Avrupa ülkelerinde içeriği engellenen konular bellidir; Çocuk Pornografisi ve Irkçılık bunun dışında da başka bir şey yok. Zaten bu filtre de değil bu erişim engelleme. Fakat bizde böyle bir durum yok.

        Bizde merkezi filtre var. Merkezi filtre bahsedilen bu ülkelerin hiç birinde yok. Avrupa güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) raporunda da çok net gösteriliyor bu, Türkiye AGİT bölgesinde (56 ülkeden oluşuyor) devlet eliyle merkezi filtre uygulamaya kalkan illk ve tek ülke.

        HELAL İNTERNETLE AYNI UYGULAMA

        - Avustralya bir ara denemişti ama başaramadı

        - Evet geri çektiler. Gelen tepkiler nedeniyle geri çekildi proje. dünyada bunun örnekleri Çin, Suudi Arabistan ve İran. İran'daki Helal İnternet ile bunun aslında hiçbir farkı yok.

        Dolayısıyla İnternet Kurulu'nun raporu son derece yanıltıcı bir rapor. Artı öneriler konusunda da hiç net değil.

        -Olumlu bir şey yok mu peki?

        - Olumlu olanları da var mesela Yurtiçi Profili'nin kaldırılması tabi ki mantıklı bir hareket.

        - Evet mesela daha önce kişiselleştirme olmayacaktı şimdi filtrenizde ayar yapılabilecek olması durumu ehveni şer statüsüne getirdi.

        - Yani burada çok önemli bir durum var, devletin bu filtre içeriklerine kesinlikle karışmaması gerekiyor. bunun devlet eliyle topyekun bir şekilde uygulanmaması gerekiyor.

        Filtre dene şey böyle elle yapılabilecek bir şey değil, "Akıllı tanıma sistemleri"yle yapılabilecek bir şey. Şu an gayet güzel çalışan filtre sistemleri var piyasada.

        VERGİLERİMİZ NEREYE GİDİYOR?

        - Merkezi filtre yerine bu tarz programlar da kullanıcıya önerilebilir ya da sunulabilirdi, isteyen alsın kullansın diye.

        Şunu özellikle belirtmek gerekiyor BTK Evrensel Hizmet Fonu altında bizim vergilerimizden acayip para kesiyor. Bu paraların nereye gittiği meçhul. Çok istiyorlarsa insanların korunmasını İSS'lere verilmek üzere bir fon yaratırlar, onlara verirler, İSS'ler de adam gibi profesyonel filtreleri kullanıp bunu kullanıcılarına ücretsiz sunarlar. Bu gayet mantıklı bir çözümdür.

        Dolayısıyla insanlar da gönüllü olarak bunları seçecekleri için, bilerek isteyerek, karar vererek tercih edecekleri için ortaya sansür gibi bir konu çıkmaz.

        Ben bu yüzden yetkililerin iyi niyetini sorguluyorum. Bence dertleri başka. Yani internet kafelere uygulanan filtre programlarını biliyoruz, buradaengellenenler arasında acayip politik siteler var. Mesele sadece ahlak korumak falan değil. Bu konuda çok net olmaları gerekiyor.

        Ayrıca şunu da anlamıyorum, Mayıs'ta İnternet Kurulu hepimizi topladı, orada oturduk konuştuk oradan çıkan çok net bir karar vardı. (Bu toplantıyla ilgili yazı için tıklayınız).

        - Evet ben de katılımcılardandım, kararlar çok netti

        - Bunları bu rapora niye yansıtmıyorlar? O zaman bizimle niye konuşuyorlar? O zaman da bunu söylemiştim "Bu makyaj operasyonudur" diye nitekim haklı çıktım.

        - En çok kafa karıştıran konulardan biri de filtrenin sansür olup olmadığı. İsteyen seçer şeklinde sunulan bir uygulamada sansür bunun neresinde diye sorular geliyor

        - Sansür şurada, bu elle yapılan bir filtre olacak; beyaz listeler kara listeler var. Uluslararası düzeyde bu çok tartışılıyor mesela ABD'de mesela kamusdal erişim noktalarında filtre uygulanıyor ve bu filtreler bir çok kez itiraz konusu oldu. Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği, Elektronik Ufuklar Vakfı bunları defalarca Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Şöyle bir şey var mesela 'sex' sözcüğünü filtreliyorsunuz e peki insanlar en basiti AIDS hastalığı konusunda nasıl bilgi alacak, araştırma yapacak?

        Bu tek tipleştirme, kendi ahlak anlayışlarını dayatma ihtiyacı. Şimdi bu son önerilerle birlikte diyelim ki standart profil olmayacak, insanlara bu arayüz dayatılmayacak. Ama konu şimdi de Aile Profili dene filtrenin içeriği konusunda kim nasıl bir karar verecek?

        - Ama burada da İSS'le olan anlaşmana onun sunduğu hizmete bağlı olarak modifikasyona izin verileceği söylendi. İstediğin kişiselleştirmeyi yapabilirsin deniyor.

        - Bu çok müphem bir konu. burada çok açık bir şey var internet gibi son derece dinamik bir ortamda bu iş elle yapılamaz. bunun profesyonel çözümleri vardır ve bu ancak böyle çözümlerle yapılabilir. Bahsettiğim çözümlerde de modifikasyonları yapabiliyorsunuz, çocuk ne kadar küçükse güvenlik seviyesini o kadar yükseltebiliyorsunuz ki buna rağmen bu da kesin bir çözüm değil.

        - Öte yandan 1 aydan az bir zaman kaldı şahsen tüm hazırlıklar nasıl tamamlanacak merak ediyorum.

        - Başka bir konu daha var. Bana İnternet Kurulu BTK'nın PR koluymuşçasına çalışıyor gibi geliyor. Bana göre bunlara zaten çoktan karar vermişler, bir şekilde geri adım atıp, uluslararası baskılardan da yılıp olayı başka bir şekilde çözmeye karar vermişler. Bunu

        da İnternet Kurulu eliyle yapıp biraz STK desteği varmış gibi göstermeye çalışıyorlar gibi bir izlenim edindim ben.

        Şunun çok net ortaya çıkması lazım İnternet Kurulu'nun raporu STK desteği almış bir rapor değil, sadece ve sadece bir imaj operasyonu.

        ABD APTAL MI Kİ ELLE FİLTRE YAPMIYOR?

        - Gözardı edilen bir şey var ki bugün ebeveynler cep telefonundaki basit bir ayar için bile çocuklarından yardım istiyor. Peki bu ebeveyn bu çocuğu nasıl kontrol edecek filtreyle. Bu çocuklar hepimizden çok daha ileride teknoloji konusunda; teknolojinin içine doğdular.

        - Zaten teknik olarak da çalışacak bir sistem değil bizde uygulanacak olan, sonuç vermeyecektir. O yüzden eğitim ve bilinçlendirme yasaklardan çok daha önemli.

        ABD internetin doğduğu yer bu adamlar bilmiyor mu böyle bir sistemi yapmayı? bu adamlar aptal mı? ama bizden başka kimse elle yapmaya oturmuyor? Sonuçta onlar bu işi bilmediklerinden yapmıyor değiller, işlemeyeceğini bildiklerinden yapmıyorlar.

        İNTERNET ERİŞİMİ TEMEL İNSAN HAKLARINA EKLENDİ

        - Yalnız unutulmaması gereken bir konu var; kanunlar belli. Nihayetinde kanunu uygulamakla, orada belirtilen kurallara bağlı kalmakla yükümlü değiller mi?

        - Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi karar aldı internet erişimini temel insan haklarına eklediler. Yani arttık hem İnsan Hakları Beyannamesi’nde hem Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde internet erişimi temel hak olarak yer alıyor. Biz de bunu iç hukukumuza uyarlamakla yükümlüyüz. Sadece bu bile 5651 sayılı yasanın iptalini gerektirir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ