Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji Sadece devlete satmak için tablet üretilmez - Teknoloji Haberleri

        Bu yıl 20'nci yılını kutlayan Casper'ın Yönetim Kurulu Başkanı Altan Aras Fakılı 5 - 9 sınıf öğrencilerine tablet temelli eğitim için 15 milyon adet tablet dağıtılmasını amaçlayan Fatih Projesi için "Eğitime teknoloji getirilmesi yönünden olumlu bir proje" dedi. Ancak bu kapsamda üretilecek yerli tabletin sadece devlete satmak için yapılmasının doğru olmayacağını belirten Fakılı, "Türkiye'de sadece devlete satmak için üretim yapmak yanlış. Okula satmak için tablet üretirsek bu yapılan yatırımı kaldırmaz. Ama bu tableti tüm dünyaya, en azından bölgeye satmak hedeflenirse olabilir. Bunun için projenin sadece tabletle de kalmaması gerekiyor. Elimizdeki parçalarla Notebook'lar, Ultrabook'lar üretmeyi de düşünmeliyiz" dedi.

        TEK MÜŞTERİYLE OLMAZ

        Tabletin tüm parçalarının Türkiye'de üretilemeyeceğini dile getiren Fakılı şöyle devam etti: "Her parça üretilemez ama özellikle panel üretimi için yatırım yapılması lazım. Yapılan bu panel cep telefonunun ekranından, akıllı ev kontrol ünitesine hatta yerli otomobil projesinde bile kullanılabilir. Yatırımın da ucu bucağı yok. Panel'in yatırımı ayrı, pilin yatırımı ayrı. İçindeki çiplere kadar üreteceğim derrseniz o da ayrı bir karar. Ama parçaların bazıları üretilmeli bazıları üretilmemeli. Doğru kararı vermek önemli. Önemli olan ihracat. Çünkü tek bir müşteriye mal satmak için hiçkimse yatırım yapmaz. Ben motherboardu Türkiye'de üretmeye başlarsam bunun için destek verilmeli. Yoksa ben de gider hazır alırım herkes gibi."

        Projenin yüzde 100 her hattının doğru olmayabileceğini, her proje gibi bazı açılardan eleştirilmesinin de doğal olduğunu belirten Fakılı şunları söyledi: "Bir tabletin ömrü 2-3 yıldır. Bunu düşününce tabletleri bütün okullara ve yaş gruplarına vermek ne derece doğru, hangi sınıfta vermek lazım bilmiyorum. Son iki seneye gelmiş öğrencilere vermek daha mantıklı olabilir. Böyle yapılırsa belki toplam tablet sayısı düşecek ama bunlar tartışılabilecek konular. Önemli olan projenin arkasındaki iyi niyet ve ülkeye en üst düzey teknolojiyi getirme isteği."

        Projeyle ilgili hükümetten kimseye direk bir davet gelmediğini dile getiren Fakılı "Proje bugün başlasa tablet 6-8 ay içerisinde hazır olur. Devlet bizimle direkt temas kurmadı.Hiçbir yatırımcıyla da kurmadı. Ama gördüğüm kadarıyla herkes yerli teknolojinin gelişmesine olumlu bakıyor" dedi.

        Kocaelinde yine eğitim için dağıtılan bazı bilgisayarların satıldığını hatırlattığımız Fakılı'ya, 'Akıllı tahta uygulaması ile bilgisayarın sınıftan uzak yerde çalışması engellenebilir mi? Yoksa her yazılım kırılabilir mi?' diye sorduk. Fakılı, "Her yazılım kırılabilir. 15 milyon bilgisayar demek 15 milyon farklı çalışan beyin demek. Bu gibi girişimlerin önüne geçmek zoru."

        Kamuda yerli oranı % 15'lerde

        Kamudaki yerli bilgisayar kullanım oranının iç piyasaya oranla düşük olduğunu dile getiren Fakılı, "İç pazarda yerli bilgisayarın satışlardaki payı yüzde 30. Kamudaki kullanım oranının yüzde 15'lerde olduğunu tahmin ediyorum. Hatta notebook'da bu oran daha da düşük. Bugüne kadar yerli malı yurdun malı demişiz ama kendimiz de çok anlamamışız. Artık bu psikoloji değişiyor. Kendimize güvenimiz artıyor. Belki biz kendimizi anlatamıyoruz. Almanlar kendi ürünlerine saygı duyuyor. Böyle bir disiplinle yetişmişler. Bizim de öğrenmemiz lazım" dedi.

        Brezilya modeli İntel'e Türkiye'de CPU ürettirir

        Türkiye'de şu an yerli marka sayısının bir elin parmaklarını geçmeyeceğini dile getiren Fakılı dünyada yerli markaların çok fazla şansı olmadığını ifade derek ":Yerlilerin güçlü olduğu birinci ülke Brezilya, İkinci ülke ise Türkiye. Brezilya bunu gümrük duvarını yükselterek yaptı. Bunun üzerine Brezilyalı IT şirketleri yatırıma başladı. Şu an Brezilya'da pazarın büyüklüğü Türkiye'nin iki katına çıktı." dedi. Türkiye'nin de benzer bir politika izlemesi gerektiğini belirten Fakılı şöyle devam etti: "Pazar şu an 4.5 milyon adet. Bu 12-13 milyonu bulacak. 10 milyar dolarlık bir pazarın tamamını ithalatla karşılayamazsınız. Yerli tablet projesi 'Türkiye'de birşeyler nasıl üretilir?' konusunu tartışmaya açıyor. Ancak bu yatırım başladıktan sonra ilk yıllarda yerli sanayiyi korumazsan, onu ihracat yapacak hale getiremezsin. Televizyonda markaları korumaya alarak başarılanlar IT'de de yaşanabilir. Televizyona yaptıklarını bize yapsalar biz televizyondan da büyük oluruz. Model uygulanırsa İntel bile rakibi gelir korkusuyla Türkiye'de CPU üretmeye başlar."

        Yazılımı çaldırıp donanımcı oldu

        1968 Antep doğumlu Altan Aras Fakılı 4 kardeşten üçüncüsü. İlkokul liseyi Antep'te okuduktan sonra Bilgisayar Mühendisliği okumak için İstanbul'a gelmiş. Okurken önce dershanede bilgisayar öğretenliği yapmaya başlamış Ardından da bir şirketten teklif alınca o şirkette önce teknikte, sonra da yazılımcı olarak birer yıl çalışmış. Taa ki bir gün şirkete hırsız girip Fakılı'nın uzun zamandır üzeridne çalıştığı yazılımın da olduğu bilgisayarı çalana kadar. Fakılı o gün "Bir daha yazılımla uğraşmam" diyerek donanımcı olmuş. Üniversitenin bitmesine doğru da üniversiteden 10 bilgisayar mühendisi arkadaşıyla kendi şirketlerini kurma kararı almışlar. Ancak bu işin 10 kişiyle olamayacağını görünce ortak sayısı önce 4'e, sonra da üçe inmiş. Ortaklar şirketi kurup marka seçerken tek bir prensiple yola çıkmış: "IBM modasıyla başlayan furyaya uyup 3 harfli marka yapmayacağız."Önce 100 marka ismi yazıp seçenek sayısını ikiye kadar düşürdüklerini anlatan Yalçın Yıldırım, "Casper ve İnter arasında kaldık. Casperı seçtik. İsmin çizgi filmle hiçbir alakası yok. Sadece söylenişi güzel diye tercih ettik" dedi.

        Köyde doğan kasabayı ABD'li dünyayı hedefliyor

        Teknolojide Türk marka olmak büyümenin önünde engel mi? Adınız Johny olsa Casper farklı bir yerde olur muydu?

        Amerikalı olsam dünyada ilk 3-5'de olurduk. Şu an 15'inciyiz. Anadolu'da köyde doğan kasabaya ya da şehire mal satmayı düşünür. İstanbul'da doğan ülkeye, bölgeye satmayı düşünüyor. Amerika'da doğan çocuk ise ben bunu tüm dünyaya nasıl satarım diye doğuyor. Böyle yetişiyor. Motivasyonu vizyonu bu oluyor. Biz hala her ülkeye vizeyle giderken eşit rekabet ortamına sahip değiliz.

        Amerika'ya ihracat yapar mısınız bir gün?

        Irak'da mağazamız ar. İkincisi geliyor. Azerbeycan'a, Bosna Hersek'e ihracat yapıyoruz. Amerika konusunda ise benim tabiatım gereği hiçbir şeye hayır demem. Ama mantıklıyımdır. Şu anki şartlarda Amerika biraz zor. İmkansız demiyorum.

        2013'de halka arz

        Fakılı, "Bizi satın almak isteyenlerle toplantı yapmıyoruz. Görüşmüyoruz. Kendi markamızla büyümek istiyoruz" diyor. Ancak 2013'de halka arz düşünüyor.

        Amerikalı CEO yeni açı kattı

        Casper 3 yıldır CEO koltuğunda oturan Amerikalı Charlotte Lamprecht'a emanet. Casper'ın Yönet,m Kurulu Üyesi ve kurucu ortak Yalçın Yıldırım Lamprecht'la çalışmayı Amerikalı olduğu için değil yetkinliklerinden dolayı istediklerini belirterek, "Ortağım ve benim farklı bakış açılarımız var. Charlotte buna bir açı daha kattı" dedi Lamprecht ise, "Biz görüşmelere başladıktan sonra benim görevi kabul etme sürecim 1 yıl sürdü. Daha önce İntel'deydim. İtel'de kaç yıl kalacağımı bilmediğim gibi burayı da bilemiyorum. Ama İstanbul'da çok mutluyum. Çalışanların sorunları hemen algılayıp çözüme odaklı olmaları beni çok etkiliyor. Biz bunu biraz ölçümlerle ve rakamlarla destekleyerek resmi daha görünür kılmaya çalışıyoruz"diye konuştu.

        Ayşegül Akyarlı Güven / Gazete Habertürk

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ