Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Teknoloji İnternet Zorunlu değil ama sorunlu filtrasyon! - Teknoloji Haberleri

        HABERTURK.COM EKONOMİ SERVİSİ

        SELİN KUNT

        skunt@haberturk.com

        "Güvenli" İnternet uygulaması bugün resmen başladı. Şubat ayından beri gündemimizde olan, pek çok tartışmaya yol açan, bir kaç kere revize olup önümüze gelen filtreli internet uygulaması artık hayatımızın resmen bir parçası.

        Ulaştırma Bakanlığı'na bağlı İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren'le daha önce konuya dair kapsamlı bir röportaj gerçekleştirmiştik ve Özeren akıllardaki pek çok soruyu yanıtlamıştı

        BAĞLANTI İÇİN TIKLAYINIZ...

        Yalnız ne kadar konuşsak, yazsak da hala muallakta kalan noktaların olduğu aşikar o yüzden tekrar bu güzide uygulamayla ilgili bazı gerçeklere tekrar göz atmakta yarar var.

        "GÜVENLİ" İNTERNET

        Öncelikle uygulamanın adı ve kullanıcıya sunuluş şekli ile başlamak istiyorum. Açıkçası "Güvenli" İnternet adında bir nevi kurnazlık ve akıl oyunu olduğuna inanıyorum. İnternette güvenlik deyince herkesin ilk aklına gelen korsanlık, hackerlar, dolandırıcılık, spam, phishing gibi suçlar, kavramlar oluyor. Kimse birbirini kandırmasın sanal dünyanın güvenliği konusu açıldığında ilk düşündüğünüz çocukların Facebook'a girmesi değil. Dolayısıyla burada kullanılan "Güvenli" kelimesi tamamen hedefli psikolojik bir söylem ve sunulan uygulamayı tercih etmediğinizde sanki güvensiz internetle başbaşa kalacakmışsınız bir hava ortaya çıkıyor.

        İnternet Servis Sağlayıcılar'ın (ISS) müşterilerine sms, email gibi yollarla ulaşıp "Güvenli İnternet uygulamasını kullanmak istiyor musunuz?" sorusuna "Hayır (Ben güvensiz kullanmak istiyorum)" cevabını vermek bile bir tuhaf hissiyat yaratmıyor mu?

        Daha başlangıcından ismiyle bir dayatma yaşatan bu uygulama bana göre bir çok sorun da taşıyor.

        ZORUNLU DEĞİL AMA SORUNLU

        Uygulamayı uzun uzun teknik bakımdan anlatmak yerine; ki bunu zaten pek çok kere yaptık; basit soru cevaplarla ele alalım.

        Çocukların zararlı içeriklere karşı korunması fikrine hiç bir itirazım yok ve hatta sonuna kadar destekliyorum. Ama fikrin doğru olması uygulamayı tasvip ettiğim anlamına gelmiyor. Bugün başlayan uygulamada hala pek çok sıkıntı var.

        * BTK filtreyi kendilerinin uygulamadığını hizmeti ISS'lerin sunduğunu söyleyip topu onlara atıyor ama gerçekte bu böyle mi? Hayır değil. Olaya şöyle bakalım: Sonuçta yazılımı hazırlayıp sistemine uygulayan ISS'ler ama bunu kendi insiyatifleriyle mi yaptılar? Hayır devlet zorunluluğuyla.

        * Filtreleme için kullanılacak olan kriterler, listeler, hangi siteye erişilip hangisinin engeleneceği kullanıcıya mı bırakıldı? Hayır devlet bunları sizin yerinize hazırlayıp, sisteme otomatik yüklüyor.

        * Kriterleri, beyaz ve kara listeleri hazırlayacak Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ve İnternet Çalışma Grubu kimlerden oluşuyor bir bilginiz var mı? Tabi ki yok, sonuçta "Yok ben bir şeye karışmıyorum" diyen devlet sessiz sedasız bu

        kurulu kendisi seçti, internet kullanımınıza yön verecek bu insanların varlığından sizin haberiniz bile olmadı.

        * Kullanacağınız profildeki izinli veya engelli siteler neye hangi kritere göre hazırlanıyor? Tüm bunlara BTK'nın (devletin) atadığı Aile Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ve İnternet Çalışma Grubu karar veriyor. Yani sizin üşenip "Ben çocuğumun güvenliği ile uğraşamam devlet benim yerime yapsın" dediğiniz filtreyi, bu kuruldakiler ilaç yapıyorlar siz de yutuyorsunuz. İlacın tadını beğenmezseniz "Yok ben mutlaka Facebook'a girmeyi istiyorum" derseniz (Facebook profillerde standar olarak engelli) internet servis sağlayıcınıza başvuruyorsunuz, "eğer" onlar gerekli alt yapıyı hazırladıysa bu siteye ayrıca izin veriliyor. Yoksa bahtınıza küsün her akşam uğraşmak zorundasınız. Mesela çocuğunuz yattıktan sonra kullanıcı panelinde filtre uygulamasını devre dışı bırakıp istediğiniz şekilde interneti kullanıp sonra tekrar filtreyi etkinleştireceksiniz.

        * Tüm internet tek kanaldan geçmeyecek artık değil mi? Kullanıcıları filtreli ve filtresiz olarak kategorize edip değerlendirmek için sonuçta yine bir sistemden geçirmek gerekiyor ki orada farklı gruplara göre tasnif edebilesiniz. Yoksa filtreli, filtresiz, Aile Profili gibi nasıl faklı kategorilere göre kullancıyı ayırt edebileceksiniz? Çok basit bir mantık kullanarak baktığımızda görüyoruz ki her şeye rağmen bizler tek bir sistemden, süzgeçten geçerek interneti kullanıyoruz. Bu da bana göre zekice kurgulanmış "Genel" bir filtrasyondur.

        * Peki o zaman bu uygulamada zorunluluk, sansür yok diyebilir miyiz? İşte bunu da siz cevaplayın

        EBEVEYNİN GÖREVİ Mİ DEVLETİN GÖREVİ Mİ?

        Açıkçası bu konuda irdeleyecek pek çok nokta mevcut ama şahsen tüm bunları vakit kaybı olarak görüyorum. Neden mi? 2 ana sebepten dolayı:

        1- Filtresiz denen seçenekte de sansür var çünkü mevcut halde 15 binden fazla siteye Türkiye'nin erişimi engelli (o "suçlu" siteler hala orada duruyor sadece biz erişemiyoruz). Dolayısıyla genel internetin sansürlü olduğu bir ortamda seçime dayalı

        filtreli bir profil sistemini konuşmak komik.

        2- Günümüz çocuk ve gençlerinin filtre ile profille korunabileceğine inanmıyorum. Bu çocuklar teknolojinin içine doğdu.

        Daha anne babası sms atarken zorlanan çocuklar internetten korsan film indirip seyrediyor. Korumaya çalıştığınız kişiler eminim tüm bu tantanaya gülüyordur çünkü isterlerse her türlü engeli profili aşabilecekler.

        Bugüne kadar internet ve teknoloji söz konusu olduğunda kim neyi engelleyebilmiş? Basit bir kaç örnek; Play Station için oyun yapan Sony bunlara belli bir anahtar, şifre koyuyor. Bu oyunları korsan olarak indirip kırıp oynamak mümkün. Bunu

        yapanlar da koruyacağımız (!) gençler ve çocuklar.

        Devlet tarafından bir şekilde suçlu ya da sakıncalı görünen site Türkiye'den erişime kapatılıyor. Basit bir DNS ayarı değişikliğiyle tüm internet elinizin altına geri geliyor. Bunu yapanların çoğunluğu da gene koruyacağımız gençler ve çocuklar.

        Konuyla direkt olarak alakası olmasa da şunu da belirtmekte fayda var. Erişime engelli sitelere girmek suç değil! Kanunen bu siteler eriştiğinizde hiç bir suç işlemiş olmuyorsunuz. Peki ben kanun karşısında bu sitelere erişerek bir suç işlemiş olmuyorsam benim erişimim neden engelleniyor?

        Bana göre Güvenli İnternet uygulaması hem geleceğe dönük genel bir kontrol sisteminin başlangıç ayağı hem de topluma karşı "Bakın biz sizi düşünüyoruz, çocuğunuzu koruyoruz" intibası bırakma çabası. Pek çoğumuz biliyoruz ki teknolojik açıdan bizden fersah fersah üstün olan zamane çocuklarını sadece iyi bir eğitim ve yetiştirme tarzı koruyabilir, devlet eliyle dayatılan filtreler değil.

        Peki madem öyle biz neyi tartışıyoruz ve kimi kandırıyoruz?

        http://twitter.com/@selinkunt

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ