Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Ekonomi Turizm "Toplum bana kıyak geçiyor" - Turizm Haberleri

        ŞÜKRÜ DUDU- GAZETE HABERTURK- HT CUMARTESİ

        Kasım Zoto’yla tam 20 yıl önce tanıştık. Onu bir iki sözcükle tanımlamam gerekse; “Tam bir İstanbul sevdalısı” derim. Zoto, berber muhabbetinde yıllarca hayalini kurduğu Armada Oteli, nasıl gerçeğe dönüştürdüğünü, otelin yer aldığı bölgede başlattıkları Ahırkapı Hıdırellez Şenlikleri’nin nasıl kitlesel bir eğlenceye dönüştüğünü anlattı.

        Soyadınız Zoto’nun anlamı nedir?

        Zoto Arnavutça bey demek. Babam yiyecek içecek sektörünün çok eskilerinden. 14 yaşında Arnavutluk’tan gelmiş. Ben doğma büyüme İstanbulluyum.

        Armada’nın temelleri nasıl atıldı?

        1988’de İstanbul’da turizmin altyapısının gelişmesi için teşvikler veriliyordu. Araziyi verilen teşviklerle vakıflardan 49 yıllığına aldık. Armada bölgenin ilk büyük yapılarından biriydi. İzinler için savaşmak gerekti.

        Peki neden o bölgeyi seçtiniz?

        Hep Tarihi Yarımada’da bir otel açmayı hayal etmiştim.

        Balıkçı Sabahattin ile nasıl ortak oldunuz?

        Armada’nın inşaatına başladığımızda o bölgede sokak arasında bir yerdi Balıkçı Sabahattin. Öğle ve akşam yemeklerini orada yerdim. İnşaat bittikten sonra Sabahattin’e ortaklık teklif ettim. İnsanlar tatile geldiklerinde akşam çıkıp farklı bir yerlerde yemek istiyor. ‘Karışma Sen’ de bu düşüncenin ürünü.

        Armada’da da çok güzel etkinlikler oluyor. Özellikle Ahırkapı Hıdırellez Şenlikleri...

        Biz fiziğe meraklıyız ama kimyaya geldik mi dururuz. Armada’daki fiziksel sorunlarımızı halledince “Öyle bir şey yapalım ki, sıcak bir mahalle şenliği olsun” dedik. Bölgede ağırlıkla 1945 yılından sonra Makedonya ve Selanik’ten göç eden Romanlar yaşıyor. Bu insanlar geçimlerini müzisyenlik yaparak sağlıyor. Onları da işin içine katmamız gerekiyordu. Yani Hıdırellez biçilmiş kaftandı.

        Hıdırellez eski bir gelenek değil mi?

        Eskiden çayırlarda kutlanan şenliklerin daha kentsel bir modelini uygulamaya karar verdik. İlk sene 300 kişi katıldı. İkinci sene orkestramızı kurduk. Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası böyle bir araya geldi. Bu etkinlik yıllar içinde gelişip öyle çok ses getirdi ki, geçenlerde Boy Goerge’a “Tanıdığınız Türk müzisyen var mı?” diye sormuşlar. O da “Tarkan ve Ahırkapı Büyük Roman Orkestrası’nı tanıyorum” demiş. Geçen sene Ahırkapı Parkı’nda düzenlenen etkinlikte sayımız 100 bin kişiyi aştı. Tabii 100 bin kişi sadece konsere gelmiyor, orada eğleniyor. Çöpçü bile göbek atarak çöp topluyor.

        Geçen sene yapılan etkinliğe devlet adamları da katıldı değil mi?

        Gerekli desteği görüyoruz. Bugün herhangi bir ülkede domates şenliği düzenleniyor bütün dünya bundan haberdar oluyor. Bizim şenliğimiz çok daha iyi.

        Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği’nde yaptığınız konuşmada kasadaki domateslerin yüzde 5’inin çürük olduğunu söylemiştiniz. Biraz açar mısınız?

        Yüzde 5’i basın abarttı. Biz işimizi yüzde 95 iyi yapıyoruz. Her yerde domatesin yüzde 5’i çürük çıkar. Görüntüyü bozmasın diye onlar temizlenir. Bizim ülkemizde çürükler temizlenmez. İyi intiba bırakmak için temizlenmeli, daha dikkatli davranılmalı.

        İstanbul’da en beğendiğiniz mekân?

        Birçok yer var. Kış için tercihim The Marmara Pera’nın terasındaki Mikla. Yazın Perşembe Pazarı’ndaki balıkçıda dünyanın en güzel manzarası olan Süleymaniye’ye bakarak balığınızı yersiniz.

        Dünyanın en güzel yeri neresi sizce? İstanbul kaçıncı sırada yer alıyor bu listede?

        Birçok yer var beğendiğim. Bu kadar kötü davranıldığı halde, bu kadar güzel kalabilen başka şehir yoktur dünya üzerinde herhalde. İstanbul dünyanın en güzel ilk beş şehrinden biri bence.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ